Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Türkiye’nin önemli medya organlarından biri olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yürütülen soruşturmalara dair bazı kritik kararlar aldı. Bu kararlar, bazı televizyon kanallarının yayınlarında yer alan küfür ve hakaret içerikli ifadelerin yanı sıra, ayaklanma çağrılarında bulunmaları sebebiyle alındı. RTÜK, bu bağlamda SZC, Tele1, Halk ve NOW TV kanallarına, yasalarla belirlenmiş olan üst sınırdan idari para cezası uyguladı. Bununla birlikte, RTÜK’ün izleme uzmanları tarafından hazırlanan raporlar ışığında, bazı yaptırımlar da hayata geçirildi.
Özellikle, “H Halk” ve “Tele1” logolu yayıncılar için 5 program durdurma cezası verilirken, “SZC” logolu yayıncıya 10 gün süreyle yayınlarını durdurma cezası uygulandı. RTÜK, bu ihlallerin tekrarlanması durumunda daha ağır müeyyidelerin uygulanabileceğini, yani lisans iptali cezasının gündeme gelebileceğini ifade etti. Kurul’un bu kararı, söz konusu yayın organlarının gelecekteki hareketlerini de etkileyeceği öngörülüyor.
Ayrıca, Akıllı TV isimli platforma da bir yıl içerisinde ikinci kez sağlık beyanı ile ürün satışı yaptığı için 10 gün süreyle yayın durdurma müeyyidesi uygulandığı belirtildi. Bu durum, medya kuruluşlarının, sağlık beyanları ve ticari faaliyetlerini nasıl yürüttükleri konusunda daha dikkatli olmaları gerektiğini gözler önüne seriyor. RTÜK, özellikle sağlık ürünleri ile ilgili hassasiyetin arttığı bir dönemde bu tür ihlallerin kabul edilemeyeceğini vurguladı.
RTÜK’ün gerçekleştirdiği toplantıda, Fatih Altaylı ve İlker Canikligil gibi önemli medya figürlerinin YouTube kanallarına da dikkat çekildi. Bu isimler, 72 saat içerisinde lisans almak zorunda oldukları konusunda uyarıldılar. Eğer belirtilen süre içinde gerekli lisans başvurusu yapılmazsa, kanallarının erişim engeline tabi olacağı bilgisi verildi. Bu tür uygulamalar, dijital medya platformlarının da RTÜK denetimine tabi olduğunu ve bu denetimlerin giderek sıkılaşabileceğini göstermektedir.
Sonuç olarak, RTÜK’ün aldığı bu kararlar, medyadaki içerik düzenlemelerine yönelik önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Kurul, hem geleneksel medya hem de dijital platformlar için belirlediği kriterlerin uygulanmasını sağlamada kararlılığını sürdürüyor. Bu durum, gelecekte Türkiye’de medya özgürlüğü ve ifade özgürlüğü üzerine yapılacak tartışmaların da tetikleyicisi olabilir. Sosyal medya ve dijital platformların gelişimiyle birlikte, RTÜK’ün bu alanlardaki etkinliği artarak devam edecektir.