“`html
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, 2023 yılı içerisinde Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Kadına Karşı Şiddet ve Ayrımcılığın Önlenmesine Yönelik Meclis Araştırma Komisyonu’nda önemli bir sunum gerçekleştirmiştir. Bu sunumda, kadına yönelik şiddetle mücadele konusundaki sert tutumlarını dile getirerek, sıfır tolerans ilkesiyle hareket ettiklerinin altını çizmiştir. Şahin, kendisinin ve kurumu temsil ettiği RTÜK’ün, kadına yönelik şiddeti içeren hiçbir yapım, dizi, program, veya film olmaması için ciddi bir denetim süreci yürütmesini sağlamakta olduklarını belirtmiştir.
“Kadına yönelik şiddet bizim kırmızı çizgimiz” diyen Şahin, bu tür içeriklerin ceza almadan geçemeyeceği mesajını vermiştir. Dizi, film ve programlarda kadınlara yönelik şiddeti teşvik eden unsurlarla ilgili olarak 1 Ocak 2024 itibarıyla daha sıkı denetim faaliyetleri gerçekleştireceklerinin duyurusunu yapmıştır. Bu konuda daha önceden verilen cezaların %90’ının, dizilerdeki ahlaki değerleri bozucu sahnelerle ilişkili olduğunu belirtmiştir. Şahin, aldıkları bu önlemler sonucunda dizilerdeki şiddet sahnelerinin azaldığını ifade etmektedir.
RTÜK’ün denetim mekanizması hakkında bilgi verirken, denetimlerin %100 şekilde uygulandığını ve YouTube gibi platformların denetim alanına girmesi için çaba sarf ettiklerini, ancak bu platformların maalesef denetim süreçlerinden kaçtığını belirtmiştir. Şahin’in açıklamaları, kadın hakları savunucuları ve bu konuda mücadele veren organizasyonlar tarafından memnuniyetle karşılanmıştır.
RTÜK Başkan Yardımcısı Deniz Güler de yaptığı açıklamada, düzenlemelere aykırı hareket eden içeriklere ilişkin olarak toplamda 639 müeyyide uyguladıklarını hatırlatmıştır. Bu durum, RTÜK’ün kanunları ihlal eden yapımlar hakkında kararlı bir tutum sergilediğini göstermektedir. Güler’in açıklamaları, RTÜK’ün sadece kadına yönelik şiddeti önlemekle kalmayıp, genel anlamda medya etiğini koruma yönünde de adımlar attığını ortaya koymaktadır.
Sonuç olarak, RTÜK’ün yürüttüğü bu denetim ve yaptırımlar, kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusunda önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Bu önlemler, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama ve kadına yönelik şiddetin kökünü kazıma konusunda alınan önemli kararların parçası olarak halkla paylaşılarak, toplumun bütün kesimlerine ulaşması sağlanmalıdır. Kurumun yürüttüğü çalışmalar neticesinde, gelecekte daha az şiddet içeren içeriklerin üretilmesi ve topluma sunulması beklenmektedir.
“`
