İstanbul’da, belediye başkanlarına ve belediyelerin üst düzey yöneticilerine rüşvet vererek, ihaleler aldığı iddia edilen iş adamı Aziz İhsan Aktaş’a yönelik soruşturma devam ediyor. Aktaş’ın liderliğinde organize olduğu belirtilen çıkar amaçlı suç örgütüne yönelik yapılan bu operasyonda 40 şüpheli gözaltına alındı.
Soruşturma, Aktaş’ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı şirketlerden yüzlerce milyon lira değerinde ihale aldığına dair bulgularla sürüyor. İçinde bulunduğumuz bu süreçte, CHP’li Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat ve Esenyurt eski Belediye Başkanı Ahmet Özer gibi önemli isimlerin de isminin geçmesi, durumun ciddiyetini artırıyor.
Aziz İhsan Aktaş’ın şirketleri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bağlı şirketlerinden önemli ihaleler aldı. Alınan ihaleler arasında, İETT, İGDAŞ ve İSFALT gibi kuruluşlardan alınan önemli kontratlar bulunuyor. Belirli iradelerle yönetilen bu ihalelerin, kamu fonlarından devasa bir miktarının Aktaş’a gittiği iddiaları, soruşturmanın temel taşlarından birini oluşturuyor.
Özellikle İETT, Aktaş’ın en büyük iş kapılarından biri olarak gündeme geliyor. 2024 yılı boyunca İETT, otobüslerin bakım ve onarımında büyük ihaleler açmış durumda. Bu çerçevede Aktaş, yalnızca İETT’den yaklaşık 2.3 milyar lira değerinde bir ihaleyi kazanırken, başka ihaleler de almış durumda. İETT’nin içindeki sorunlar ve arızalar, Aktaş’ın şirketinin etkinliğini artıran unsurlar arasında yer alıyor.
Aktaş’ın şirketine yönelik ödemeler, İBB’nin birçok iştirakinde sıkça tartışma konusu oldu. Örneğin, İGDAŞ’tan alınan bir ihale 1 milyar 138 milyon TL gibi bir bedelle gerçekleştirildi. Ancak ihale sürecinde birçok şirkete öneri verilmeden, düşük bir bedelle Aktaş’ın şirketine yönlendirilmesi, kamuoyunda ciddi tepkilere yol açtı. Bu durum, ihale süreçlerinin ne kadar şeffaf olduğunu sorgulayan bir tablo ortaya koyuyor.
Diğer yandan, Aziz İhsan Aktaş ve bağlantılı şirketlerin, başta Beşiktaş Belediyesi olmak üzere çeşitli kamu ihalelerinde düzenli rüşvet akışları sağladığına dair somut bulgular mevcut. Özellikle, Beşiktaş Belediyesi’nin iştiraki olan Beltaş’ın, değerinin çok altında bir gayrimenkulü satışa çıkardığı tespit edildi. Özel Etiler Hastanesi’nin taşınmazının, 250 milyon lira değerinde olmasına rağmen çok daha düşük bir bedelle satılması, rüşvet sürecinin somut örneklerinden sadece birini oluşturuyor.
İlk bakışta dikkat çeken başka bir durum ise, rüşvetin taşınmasında kullanılan yöntemdir. İddialara göre, rüşvet paraları, Beşiktaş Belediyesi’nin çöp kamyonlarıyla nakledilmekteydi. Tanık ifadeleri ve teknik takip sonuçları, rüşvet olayının ne kadar organize bir şekilde yürütüldüğünü ortaya koyuyor. Sıradan yöntemlerle gizlenmeye çalışılan bu durum, kamuoyu vicdanında derin yaralar açmış durumda.
Levent’te, yer alan bir benzin istasyonunun da benzer bir çerçevede değeri düşürülerek, Aziz İhsan Aktaş’a peşkeş çekildiği iddia ediliyor. İstanbul ulaşımında kritik bir noktada bulunan bu gayrimenkul, halkın dikkatini çeken bir başka rüşvet çetelesi olarak kayıtlara geçmiştir.
Sayıştay’ın Kasım 2024 tarihli raporlarında, Beşiktaş Belediyesi’nin ihaleleri ile ilgili yapılan hatalı uygulamalar da gözler önüne serildi. Çöp toplama ve kent temizliği hizmetlerinin alımında açık ihale yerine pazarlık usulünde yapılmış olan ihaleler, birçok açıdan denetim eksikliği ve kamu zararını gözler önüne serdi. Özellikle, ihalenin zamanında ve doğru şartlarla yapılmadığı, çeşitli