Saadet Partili Mahmut Arıkan, parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Arıkan, Anayasa’nın 4’üncü maddesiyle ilgili tartışmalara değinerek, Türkiye’nin yeni bir Anayasa’ya ihtiyaç duyduğunu vurguladı. Arıkan, uzun yıllardır darbe anayasalarının Türkiye’ye uygun olmadığını ve herkesin bu konuda hemfikir olduğunu belirtti. Ancak yeni anayasanın ülkenin sorunlarına çözüm olup olamayacağı konusunda da şüphelerini dile getirdi.
Arıkan’a göre, yeni anayasanın ülkenin ekonomik sorunlarına, asgari ücretlilere, emeklilere, kira ve fatura sorunlarına çözüm getirmesi gerekiyor. Ayrıca, çocuk istismarı ve cinayetlerine, yüksek faize, yozlaşmaya ve diğer sosyal sorunlara da el atması gerektiğini savundu. Saadet Partisi olarak yeni bir anayasa yapılmasına karşı olmadıklarını ancak herkesin kendisini sistemin bir parçası olarak görebileceği, aidiyet duygusunu güçlendiren bir anayasa olması gerektiğinin altını çizdi.
Arıkan, Türkiye’nin son dönemde artan şiddet olaylarına da dikkat çekti. Şiddetin günlük hayatın rutini haline geldiğini ve mafya çetelerinin kontrolünü kaybettiğini belirtti. İçişleri Bakanı’nın çocuklara yönelik şiddet olaylarına karşı yetersiz kaldığını savunan Arıkan, toplumla iç içe olan kamu görevlilerinin daha aktif rol alması gerektiğini dile getirdi. Mahalle muhtarları, mahalle polisleri, jandarma ve imamların şiddet olaylarını tespit etme ve önleme konusunda daha etkin olmaları gerektiğini vurguladı. Ayrıca, RTÜK’ün şiddeti teşvik eden programlara sert önlemler alması gerektiğini savundu.
Sonuç olarak, Mahmut Arıkan’ın basın toplantısında Türkiye’nin yeni bir anayasa ve şiddet sorunlarına karşı çözüm arayışlarına dair yaptığı açıklamalar önemliydi. Saadet Partisi, ülkenin karşı karşıya olduğu sorunlara kalıcı çözümler getirilmesi konusunda kararlı olduğunu gösterdi. Türkiye’nin sosyal, ekonomik ve siyasi sorunlarına yönelik yapıcı öneriler sunan Arıkan, toplumun tüm kesimlerini kucaklayan bir anayasaya ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. Ayrıca, şiddet ve suçla mücadelede toplumun tüm katmanlarının aktif rol alması gerektiğini ve medyanın da sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini ifade etti.
