Halk sağlığını tehdit eden gıdaların ifşa edildiği ‘Taklit veya Tağşiş Yapılan Gıdalar’ listesinin güncellenmesi, skandala dönüşen bir durumu gözler önüne serdi. Bu güncellemeyi gerçekleştiren Tarım ve Orman Bakanlığı, özellikle denetimlerin sonucunda mevzuata aykırı üretim gerçekleştiren işletmelerin isimlerini paylaştı. Yapılan denetimler, en fazla usulsüzlüklerin sucuk ve zeytinyağı ürünlerinde meydana geldiğini ortaya koydu.
Bakanlığın ‘Sağlığa Zararlı Gıdalar’ başlığı altında ilan edilen sayfasında yapılan değişiklikler, kamuoyunun gıda güvenliği konusundaki endişelerini artırırken daha önce gözden kaçırılan bazı firmaların aldıkları gıda ürünlerinde hile yapıldığını gösterdi. Son denetimlerde Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde bulunan işletmelerin usulsüzlüklerine dikkat çekildi. Bunlar arasında, sucukta hile yaptığı belirlenen beş markanın ismi de yer aldı.
Söz konusu firmalar arasında ilk sırada, Afyonkarahisar merkezli üç firma bulunuyor. Bu firmalar, hileli gıda üretiminde tespit edilen mekanik ayrılmış kanatlı etinin varlığıyla gündeme geldi. İşte bu hilekâr firmaların detayları:
– **Ceylaner** marka piliç sucukta, mekanik ayrılmış kanatlı etinin kullanıldığı belirtildi.
– **Ertürk** marka piliç sucukta yine mekanik ayrılmış kanatlı etine rastlandığı ifade edildi.
– **Afyon Keyf-i Sucuk** marka piliç sucukta mekanik ayrılmış kanatlı eti tespit edildi.
– **Genç Yayla** tarafından üretilen ısıl işlem görmüş piliç sucukta da benzer şekilde mekanik ayrılmış kanatlı etinin bulunduğu ortaya çıktı.
– **Çetinkaya Et Market** marka 500 gramlık sucuklarda kanatlı eti tespit edildi.
Denetimler sonucunda ifşa olan bu beş firmanın, sucuk üretiminde yasal düzenlemelere uymadığı ve sağlığı tehdit eden hileli üretimler gerçekleştirdiği anlaşıldı. Bahsi geçen firmaların faaliyet gösterdiği şehirlerin de dikkat çekici olduğu belirtildi. Afyonkarahisar merkezli olan bazı firmaların yanı sıra, diğer markaların Bursa ve Aydın gibi illerde üretim yaptıkları ifade edildi. Bu durum, halk sağlığını tehdit eden gıda üretiminin yalnızca belli bölgelerde değil, Türkiye genelinde bir sorun haline geldiğini gösteriyor.
Son yapılan bu denetimler, sağlık Bakanlığı’nın son derece etkin bir şekilde çalıştığını, ancak gıdaların sağlıklı ve güvenilir bir şekilde üretilmesini sağlamak için bunun yeterli olmadığını gösteriyor. Zincirin her halkasında gıda güvenliği temel ilke olmalıdır. Son yıllarda sıkça gündeme gelen gıda güvenliği ihlalleri, sadece insan sağlığını tehdit etmekle kalmamakta, aynı zamanda ekonomik kayıplara da yol açmaktadır.
Ayrıca, marka isimlerinin ve şehirlerin ifşa edilmesi, tüketicilerin bilinçlenmesine katkıda bulunurken, aynı zamanda bu konuda daha düzenleyici ve denetleyici mekanizmaların devreye sokulması gerektiğini vurgulamaktadır. Gıda üretiminde yaşanan bu tür usulsüzlüklerin önüne geçilmesi için tüm tarafların üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi önem taşımaktadır.
Hükümet ve ilgili kurumlar, vatandaşların güvenliğini sağlamak için daha etkili önlemler almak zorundadır. Bu tür hileli ürünlerin önüne geçmek için, ilgili yasaların gözden geçirilmesi ve denetimlerin artırılması gerekmektedir. Kısacası, sağlıklı gıda üretimi, bireylerin sağlığını dolaylı olarak etkileyen bir olgu olmanın yanı sıra toplumun genel refahını da doğrudan etkilemektedir.
Özellikle gıda sektörü, hızlı büy