Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, İstanbul’da gerçekleştirilen 10. Türk Tıp Dünyası Kurultayı’na katılım gösterdi. Konuşmasında, Türk Tıp Dünyası Kurultayı’nın sadece bilimsel bir buluşma platformu oluşturmakla kalmayıp, aynı zamanda sağlık alanındaki uluslararası sorunların çözümleri üzerinde güç birliği yapmaya olanak sunduğunu vurguladı. Bakan Memişoğlu, bu tür kurultayların sağlık alanında birlikte çözüm arayışları geliştirirken, küresel sağlık sistemlerinin dayanıklılığını artırmaya yönelik bir irade geliştirdiğini belirtti.
Bakan Memişoğlu, bilim insanları, sağlık yöneticileri ve politika yapıcıların, kendi vizyonlarını ve deneyimlerini paylaşarak, sağlık alanında küresel düzeyde katkı sağlamayı hedeflediklerini ifade etti. “Bu kurultay, ortak sorunlarımıza yenilikçi çözümler bulmamıza yardımcı olurken, sağlık sistemlerimizin dayanıklılığının artırılmasına dair ilk adımları atmaktadır” dedi. Ayrıca, 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremin, dayanışmanın ve birlikte hareket etmenin ne denli önemli olduğunu hepimize öğrettiğini vurguladı. Bu tür acıların, sağlık sisteminin ne denli dirençli olması gerektiğini bir kez daha hatırlattığını belirtti.
Ayrıca Bakan Memişoğlu, Gazze’de yaşanan savaş ortamının, orada bulunan hasta ve yaralılar için uluslararası işbirliği ve insani yardım desteğini zorunlu hale getirdiğine dikkat çekti. “Gazze’de yaşanan soykırım, insan kaynaklı krizlerin tıbbi ve insani boyutlarının ne kadar yıkıcı olabileceğini gözler önüne serdi. Sağlık hizmetleri açısından ciddi sonuçlar doğuran durumlar söz konusu ve bu tür krizlere karşı hazırlıklı olmamız gerekiyor” şeklinde konuştu. Türkiye olarak, Cumhurbaşkanlarının liderliğinde, masum insanların korunması ve sağlık hizmetlerinin sürekliliği için üzerine düşeni yapmaya devam ettiklerini ifade etti.
Pandemi döneminin Türkiye’ye sağladığı deneyimlerin de önemli olduğunu belirten Bakan Memişoğlu, “Kriz dönemlerinde yapılan çalışmaların önemi, örneğin pandemiyi karşılamada yerli ventilatörlerin üretimi gibi” dedi. Türkiye olarak sağlık ihtiyaçlarının yerli ve milli imkanlarla karşılanması yönünde hedeflerin bulunduğunu, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı’nın (TÜSEB) bu süreçte önemli bir rol üstlendiği ifade etti. TÜSEB, sağlık bilimleri ve biyoteknoloji alanlarında araştırma ve geliştirme faaliyetlerini teşvik eden stratejik bir kurum olarak öne çıktı.
Üreten Sağlık Modeli’nin, yerli sağlık üretiminde dışa bağımlılığı minimize etmeye odaklandığını belirten Memişoğlu, bu modelin Türkiye’nin sağlık teknolojilerinde bağımsız olmasını sağlayacağını vurguladı. Ayrıca, teknoloji transfer ofislerinin kurulmasıyla birlikte Türkiye genelindeki sağlık çalışanlarının ve bilim insanlarının inovatif fikirlerinin somut ürünlere dönüştürüleceği bilgisi paylaşıldı.
Memişoğlu, sağlık hizmetlerinin ulaşılabilirliği konusunda Türkiye’nin her köşesine sağlık hizmetlerini ulaştıracak önemli adımlar atıldığını açıkladı. “Birinci basamak sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi ve mevcut hastanelerin modernizasyonu ile sağlık altyapımızı güçlendiriyoruz” dedi. Yurt dışında yaşayan Türk bilim insanları ile bilgi ve deneyim paylaşımını artırmaya yönelik girişimlerin de sürdürüldüğünü ifade etti. Bu işbirlikleri, sağlık alanında Türk dünyası ve dost ülkelerle dayanışmayı artırmayı hedefliyor.
Son olarak, Memişoğlu, uluslararası işbirliklerinin artması ve gelişmesiyle birlikte, Türkiye’nin sağlık alanında bölgesel ve küresel düzeyde dayanıklı ve güçlü bir sistem oluşturabileceğine inandığını belirtti. “Bu kurultayda gerçekleştireceğimiz yeni işbirlikleri ve Ar-Ge projeleri, ülkemizin sağlık alanındaki rekabet gücünü artıracaktır” dedi. Sürekli gelişen bir sağlık sistemi ve nitelikli sağlık hizmeti sunumu üzerinde titizlikle çalıştıklarını vurgulayarak, sağlık alanında elde edilen başarılara katkı sağlamaya devam edeceklerini bildirdi.