Sağlık Emekçileri Sendikası Başkanı Ahmet Kara, sağlık çalışanlarının dün başlattığı iş bırakma eylemi ve Sağlık Bakanlığı ile yapılan temaslar hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Kara, sağlık çalışanlarının 44 haftadır “vergide adalet” talebiyle, 10 haftadır ise “Eziyet Yönetmeliği”ne karşı mücadele verdiklerini ifade ederek, aile hekimleri, hemşireler, ebeler ve teknisyenler olarak alanlarda bulunduklarını belirtti.
EZİYET YÖNETMELİĞİNE TEPKİ
Kara, “Kasım ayının ilk haftasında üç gün boyunca, 2-6 Aralık tarihlerinde ise beş gün iş bıraktık. Sesimizi duyurmak için Sağlık Bakanlığı’nın önüne kadar gittik fakat kapılar kapalıydı. Sağlık Bakanlığı, sorunlarımızı dinlemek ve çözüme kavuşturmak yerine, eylemlerimizi küçümseyen bir tavırla karşıladı” diyerek durumu özetledi. Ayrıca, zorlu koşullarda birinci basamakta halk sağlığı için çalışmalarına devam ettiklerini vurgulayan Kara, Bakanlık tarafından getirilen Eziyet Yönetmeliği’nin sağlık emekçilerinin iş ve gelir güvencesini ortadan kaldırdığını dile getirdi. Bununla birlikte, çalışma koşullarını daha da zorlaştıran, birinci basamak sağlık ortamını istikrarsızlaştıran yasa teklifinin yıl bitmeden Meclis’e sunulacağını belirtti.
Çözüm yoluna yanaşmıyorlar
Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası Genel Başkanı Dr. Ahmet Kandemir, Sağlık Bakanlığı’nın çözüm talebine cevap vermemesinin ve istişare yapmamalarının eylemlerinin devam etmesine sebep olduğunu ifade etti. Kandemir, sağlık çalışanlarının özellikle Bakanlık’tan gelen olumlu bir yanıt beklediklerini vurguladı.
Aile hekimleri bunları istiyor
Aile hekimleri, sağlık hizmetlerinin niteliğini artırmak amacıyla belirli talepler öne sürdüler. İlk olarak, aile sağlığı birimleri ve merkezlerinin fiziksel ve teknik donanımlarının iyileştirilmesini istediler. Ayrıca, hekim başına düşen nüfusun mevcut 3 bin 600’den 2 bin 500’e düşürülmesi gerektiğini savundular. Bu hedef doğrultusunda en az 12 bin aile hekimine daha ihtiyaç duyulduğunu ifade ettiler.
Diğer talepleri arasında, güvencesiz sözleşme rejimine son verilmesi ve kadrolu, iş güvenceli kamu çalışanı olma hakkının sağlanması yer alıyor. Sağlık çalışanları ayrıca, emeklilik primlerinin en az yüzde 70 oranında yansıyacağı net, kurallaşan ceza kesintileri olmayan aylık hak edişlerin verilmesini talep ediyorlar. Ek olarak, aylık güvenceli-sabit gelirin yüzde 20’sini aşmayacak, nitelik odaklı bir başarı (performans) sisteminin uygulanmasını da istiyorlar.
Sonuç olarak, sağlık çalışanlarının mevcut çalışma şartları ve hakları konusunda duyduğu rahatsızlık, eylemlerin devam etmesine neden oluyor. Sağlık Bakanlığı’nın bu taleplere nasıl bir yanıt vereceği ise merak konusu. Yetkililerin, sağlık çalışanları ile diyalog kurarak yaşanan sorunları çözmesi, sağlık alanında daha nitelikli hizmet sunumu açısından büyük önem taşıyor.