Türkiye’de yaşanan döviz skandalı, sahte dolar banknotların piyasaya sürülmesiyle ilgili ciddi endişelere yol açtı. Bu durum, birçok döviz bürosu, banka ve ATM’nin 50 ve 100 dolarlık banknotların alımına kısıtlama getirmesine neden oldu. Öncelikle, sadece yeni seri dövizlerin alımını gerçekleştiren kurumlar, piyasada dolaşan sahte dolarların para sayma makineleri ya da mor ışık testlerinden geçtiğini belirtmekte ve bu sebeple alım işlemlerini durdurma kararı aldı. Bu, özellikle döviz ticaretinin merkez üssü olan Kapalıçarşı’da önemli bir ticaret duraklamasına sebep oldu.
Söz konusu sahte dolarlara karşı alınan önlemler sonucunda, Türkiye’deki döviz piyasaları bu hafta itibarıyla bir nebze normalleşmeye başladı. Ancak bu normalleşme, yeni bir uygulamanın da başlangıcını beraberinde getirdi. Artık döviz bozduracak kişilerden, “sigorta komisyonu” adı altında ücretler alınmaya başlandı. Bu uygulama ile, Kapalıçarşı’daki döviz büroları ilk kez sahte banknot riski nedeniyle komisyon talep etmeye karar verdiler.
Döviz bozdurmak isteyen vatandaşlara, 50 dolarlık banknot başına 1.5 dolar ve 100 dolarlık banknotlar için ise 3 dolar komisyon ücreti kesilmesi zorunluluğu getirildi. Özellikle acil nakit ihtiyacı olan vatandaşlar, bu komisyon oranlarını düşünüp çaresizce kabul etmek durumunda kaldılar. Bu durum, Kapalıçarşı’nın dışındaki piyasalarda da hızla yayıldı, böylece birçok kişi benzer komisyon uygulamaları ile karşılaşmaya başladı.
Kapalıçarşı esnafı, kesilen komisyonlara itiraz eden vatandaşlara bir açıklama getirdi. Esnaflar, döviz bozdurdukları zaman sahte banknotların çıkma ihtimalinin hâlâ mevcut olduğunu savunarak, komisyon uygulaması sayesinde kendilerini güvence altına aldıklarını öne sürdüler. Böylece, bu yeni uygulama hem döviz bürolarını hem de bu bürolardan hizmet alan vatandaşları etkileyen karmaşık bir durumu beraberinde getirmiş oldu.
Bu gelişmeler, Türkiye’nin döviz piyasalarındaki güven sorununu bir kez daha gözler önüne serdi. Sonuç olarak, birçok kişi için döviz bozdurma işlemi, sadece alışveriş yapmak anlamına gelmekten öteye geçememekte, aynı zamanda sahte veya sorunlu banknotlarla karşılaşma riski taşımaktadır. Türkiye ekonomisi için hayati bir yer tutan bu piyasalardaki belirsizlikler ve yeni uygulamalar, gelecekte daha fazla tartışmaya yol açacağa benziyor. Uzmanlar, bu durumun devam etmesi halinde döviz ticaretinin güvenilirliğinin daha da sorgulanacağını ve piyasalarda daha derin bir krizin yaşanabileceğini ifade ediyorlar.
