Olay, 6 Şubat 2025 tarihinde Türkiye’nin başkenti Ankara’nın Etimesgut ilçesinde bulunan Şehit Osman Avcı Mahallesi’ndeki bir sitede gerçekleşti. Taha Adem Koç, sahte içki tüketimi sebebiyle rahatsızlanarak Yenimahalle Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Hastanede yapılan acil müdahalenin ardından Koç, daha ileri tedavi için Etlik Şehir Hastanesi’ne sevk edildi. Burada entübe edilen Taha Adem Koç, ne yazık ki 7 Şubat 2025 tarihinde akşam saatlerinde hayatını kaybetti. Koç’un cenazesi, Ankara Adli Kurumu’nda gerçekleştirilen otopsi işlemleri sonrasında ailesine teslim edildi. Ardından, Etimesgut ilçesindeki Hasan Kartal Orta Cami’sinde öğle vakti cenaze namazı kılındı. Cenazeye, Koç’un ailesi ve yakınları katıldı ve ardından Koç, Etimesgut Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Taha Adem Koç’un hayatını kaybetmesi, toplumda büyük bir üzüntü yarattı ve dikkatleri sahte içki sorununa yeniden çekti. Arkadaşları ve sevdikleri, Koç’un içki tüketimi konusunda dikkatli davrandığını, genellikle markalı ve bandrollü içkiler aldığını belirttiler. Taha’nın çocukluk arkadaşı Cemal Özberk, yaptığı açıklamada, Koç’un kaçak alkol tüketmediğini ve her zaman tekel bayilerinden yasal olarak içki aldığını ifade etti. Özberk, “Birkaç kaçak alkol alma durumu var ama bunu tekel bayiden bandrollü bir şekilde alıyor. Muhtemelen bu işin arkasında bir çete meselesi var,” dedi. Arkadaşları, son dönemde İstanbul, İzmir ve Ankara’nın çeşitli yerlerinde benzer olayların meydana geldiğini, bu tarz suçların artış gösterdiğini vurguladılar.
Bu cümlelerde, sahte içkiyle ilgili bir çete oluşumunun olduğuna dair bir kanaat var. Özberk, sözlerine devam ederek, bu çetelerin tekel bayilerine giderek alkolleri ucuzdan satın alıp daha sonra bunu insanlara satmanın bir yolunu bulduğunu belirtti. Ayrıca, Taha Adem Koç’un hastaneye kaldırıldığı günlerde, onunla beraber aynı hastanede tedavi gören 8 kişinin de entübe olduğunu ve onların da hayatını kaybettiğini ifade etti. Bu durum, sahte içki tüketiminin ne kadar ciddi sonuçlar doğurabileceğinin acı bir örneği oldu.
Koç’un hastaneye götürüldüğünde, durumunun oldukça kritik olduğunu ve “Gözlerim görmüyor” gibi şikayetlerde bulunduğunu belirten Özberk, arkadaşının büyük bir acı içinde olduğunu söyledi. “Bağırıyordu, gözleri açık bir şekilde. Bayağı çığlık atıyordu. 60 küsur gün dayandı,” diyerek arkadaşının yaşadığı kötü durumu anlattı. Bu olay, sahte içki tüketiminin tehlikelerine karşı toplumda farkındalığı artırma çağrısını da beraberinde getirdi. Taha Adem Koç’un vefatı, sahte içki sorununa karşı yetkililerin daha fazla önlem alması gerektiğini bir kez daha ortaya koyan bir örnek oldu.
Yaşanan bu trajedinin ardından, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, sahte içki üretimi ve satışına yönelik geniş kapsamlı bir soruşturma başlattı. Bu soruşturma neticesinde şu ana kadar tutuklu sayısının 36’ya ulaştığı bildirildi. Ayrıca, 41 şüpheli ise adli kontrol tedbiri kapsamında serbest bırakıldı. Bu durum, toplumda sahte içki üretimi ve satışının önüne geçilmesi için hukuk sisteminin ne denli önemli bir rol oynadığını gösteriyor. Yetkililerin bu tarz olayların önüne geçmek için hazırladığı müeyyidelerin, halk sağlığını koruma adına kritik önem taşıdığı açık. Sahte alkolün yarattığı sağlık tehlikesi, yalnızca bireyleri değil, toplumun tamamını tehdit eden bir unsurdur.
Sonuç olarak, Taha Adem Koç’un hayatını kaybetmesi, sahte içki sorunuyla ilgili toplumsal bir bilinçlenme ihtiyacını yeniden gözler önüne
