Suriye’de, 2011 yılında başlayan iç savaşın ardından BAAS lideri Beşar Esad’ın devrilmesiyle birlikte iktidara gelen cihatçı grup HTŞ (Heyet Tahrir al-Şam) tarafından kurulan geçici yönetim, ülkede demokratik ve laik bir devlet talep eden halkın bir araya gelmesine yol açtı. Şam’ın merkezinde, Emevi Meydanı’nda düzenlenen bu miting, Suriye halkının özgürlük ve eşitlik arayışının bir göstergesi oldu.
‘DİN DEVLETİ DEĞİL DEMOKRASİ İSTİYORUZ’
Protestocular, “Biz bir din devleti değil, demokrasi istiyoruz”, “Özgür, uygar Suriye”, “Suriye halkı birdir” gibi anlam dolu sloganlarla toplandılar. Emevi Meydanı’nda yaşanan bu eylemde, katılımcılar aynı zamanda “Özgür kadınlar olmadan özgür ulus olmaz” ifadesiyle vurgulanan özgürlük taleplerini dile getirdiler. Bu sözlerin ardında yatan mesaj, cinsiyet eşitliği ve bireylerin özgür iradesiyle hareket etme hakkının önemine dikkat çekmekti.
Mitingdeki katılımcıların çoğunun, kadınların siyasi, ekonomik ve sosyal alanlarda eşit haklara sahip olmasını talep etmeleri dikkat çekiciydi. Bu durum, Suriye’deki kadınların, özellikle başörtüsü takmayan kadınların, maruz kaldıkları baskılara karşı çıkmalarını simgeliyordu. Mitinge katılanlardan biri, “Yeni Suriye’nin inşasında kadınların da rol alması gerekiyor; bu, bizim toplumumuz için hayati önem taşıyor,” şeklinde görüş belirtti.
BAŞI AÇIK KADINLAR EYLEMDE
Bunun yanı sıra, Suriye’de kadınların başörtüsü takmaları konusunda zorlamalara maruz kaldıklarına dair haberlerin artması, bu mitingin önemini artırdı. Başı açık kadınların katılımı, eylemin iddialı bir şekilde laiklik ve demokrasi arayışının sembollerinden biri haline geldi. Katılımcılar, cinsiyet ayrımının kaldırılması ve bireylerin kendi tercihlerine göre yaşaması gerektiğini savunarak, “Sadece erkekler değil, kadınlar da özgür bir toplumda yer almalıdır,” ifadelerini kullandılar.
Gözlemlenen bu durum, Suriye’de toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki tartışmaları derinleştirirken, başörtüsü zorunluluğuna karşı çıkanlar için bir cesaret kaynağı oldu. Miting, kadınların sadece siyasal arenada değil, sosyal yaşamda da aktif bir rol alabilmelerinin gerekliliğini savunan gücün sembolü olarak görüldü.
Sonuç olarak, Şam’daki bu miting, Suriye toplumunun laiklik ve demokrasi yönündeki taleplerinin bir ifadesi olarak önem taşırken, aynı zamanda kadınların özgürlük mücadelesinin de bir parçası haline gelerek, gelecekteki demokratik dönüşümün temel taşlarından biri olabileceği düşünülmeye başlandı.