Kültür ve sanatın toplumun gelişimi için vazgeçilmez unsurlar olduğunu belirten Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) iktidarı döneminde sanatçılara yönelik eleştirilerin ve linç kampanyalarının arttığını ifade etti. Geçen yılki bütçe görüşmelerinde Hacivat ve Karagöz karakterleri aracılığıyla bütçeyi anlatmaya çalıştığını hatırlatan Kayışoğlu, bu durumu da eleştirilerle karşılandığını belirtirken, “Dilek İmamoğlu türkü söyledi, linç edildi; belediyelerimiz heykel yapıyor, festivaller düzenliyor, yine linç ediliyor. Bu işten vazgeçin. Biz her şeye rağmen özgürce sanatımızı yapacağız, türkülerimizi söyleyeceğiz” sözleriyle sanatta özgürlüğe vurgu yaptı.
Nazım Hikmet’in bir müfettişle yaşadığı anekdotu paylaşarak, sanatın zamansız ve ölümsüz bir değer olduğuna dikkat çeken Altaca Kayışoğlu, “Nazım Hikmet bugün dünyanın hatırladığı bir isim ama o dönemin Adalet Bakanı kimse tarafından hatırlanmıyor. Kültür ve sanat desteklendiğinde hem zamanı hem mekânı aşar, kalıcı izler bırakır” şeklinde düşüncelerini ifade etti.
81 İLDE TİYATRO SAHNESİ VE KÜLTÜR-SANAT MERKEZLERİ ŞART
Genel Kurul’daki konuşmasında tiyatroya özel bir parantez açan Altaca Kayışoğlu, tiyatro seyircisi sayısındaki artışın olumlu bir gelişme olduğunu ifade etse de bunun yetersiz olduğunu dile getirdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yalnızca 4 yeni sahne açtığını belirten Kayışoğlu, Türkiye genelinde 81 ilde daha fazla tiyatro sahnesi ve kültür-sanat merkezinin yaygınlaştırılması gerektiğini savundu. Sanatçılara yönelik yaşanan mobbing ve baskılara da dikkat çeken Kayışoğlu, “Sanatçıların huzur içinde çalışabilmesi için yöneticilere büyük görev düşüyor. Sanat, siyasi hesapların değil, toplumsal faydanın bir aracı olmalıdır” vurgusunu yaptı.
VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NE ÇAĞRI
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sorumluluk alanında bulunan vakıflar konusuna da değinen Altaca Kayışoğlu, Bursa’daki vakıf eserleriyle ilgili sorunları Meclis Genel Kurulu’nda Bakan Mehmet Nuri Ersoy’a aktardı. Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün Osmangazi Belediyesi’ne yönelik sergilediği ayrımcılığı sert bir dille eleştiren Kayışoğlu, “CHP öncesindeki dönemde Osmangazi Belediyesi, Vakıflara ait Şadırvanlı Han’ı restore etti ve burada kültür-sanat etkinlikleri düzenledi. Ancak, Osmangazi Belediyesi CHP’ye geçtikten sonra Vakıflar Bölge Müdürlüğü, bu alanı belediyenin elinden almak istiyor. Bu ayrımcılık kabul edilemez” dedi. Ayrıca, Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait mülklerdeki yüzde 300-400 oranındaki kira artışlarını eleştirdi ve “Hükümetin beklenen enflasyon oranı yüzde 20 iken Vâkıflar’ın kira artışları nasıl bu seviyeye çıkabiliyor? Bu kabul edilemez bir uygulama. Vakıflar, tarikatlara ve cemaatlere değil, halkın hizmetine sunulmalıdır” ifadelerini kullandı.
SANAT, TOPLUMUN AYNASIDIR
Kültür ve sanatın tarih boyunca toplumları birleştirici bir rol oynadığına dikkat çeken Kayışoğlu, Mustafa Kemal Atatürk döneminde sanatın desteklenmesine dair örnekler sundu ve Özsoy Operası’nın önemini vurguladı. Sanatın gücünü hatırlatan CHP Milletvekili Altaca Kayışoğlu, konuşmasını ünlü yazar Lev Tolstoy’un “Sanat, düşünebilen, gerçeği görebilen, toplumu anlayan insanların işidir” sözüyle
