“`html
İstanbul’da, 19 Mart 2025 tarihinden bu yana Saraçhane Parkı’nda düzenlenen protestolar, birçok tartışmayı da beraberinde getirmiştir. İstanbul Valisi Davut Gül, bu protestolar sırasında eylemcilerin Şehzade Camii ve mezar taşlarına zarar verdiğini öne sürerek, durumu kamuoyuna duyurmuştur. Vali Gül’ün bu açıklamaları, protestoların iç yüzünü ve eylemlerin sonuçlarını sorgulayan birçok kişi tarafından dikkatle takip edilmiştir.
Hükümete yakın medya kuruluşları, protestocuların eylemlerinin camiye saygısızlık olduğu yönünde haberler yapmakta ve bu durum kamuoyunda geniş yankı bulmaktadır. Bu tür iddialar, eylemler sırasında yaşanan gergin atmosferi daha da alevlendirmiştir. Medyada yer alan bu açıklamalar, çoğu zaman hükümetin duruşunu destekleyen bir çerçevede ele alınmış, protestoların meşruiyetine dair sorgulamaları artırmıştır.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 26 Mart 2025 tarihinde gerçekleştirilen bir grup toplantısının ardından bu konuyla ilgili açıklamalarda bulunmuştur. Erdoğan’ın konuşmasında, protestoların neden ve niçin yapıldığını sorgulayan ifadeler öne çıkmış ve sıkça dikkat çekmiştir. Hükümetin, eylemlere karşı tavrı net bir şekilde ortaya konmuş; eylemlerin yönlendiricilerine ve organizatörlerine yönelik sert eleştiriler yapılmıştır.
Tartışmalar sürerken, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İBB Miras ekipleri, zarar gören mezar taşlarını restore etme çalışmaları başlatmıştır. Bu restorasyon çalışmaları, hem caminin tarihine sahip çıkmak hem de toplumda oluşan olumsuz algıyı düzeltmek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Ekiplerin bu çabası, kamuoyunda biraz olsun olumlu bir etki yaratarak, protestoların getirdiği tahribatın düzeltileceği mesajını vermiştir.
Ancak, sosyal medya üzerinde yayımlanan bazı görüntüler büyük tartışmalara yol açmıştır. Cami içinde polislerle top oynayan İBDA-C üyeleri ve güreş tutan kişilerin görüntüleri, toplumda yoğun tepki toplamış ve eylemleri daha da sorgulanır hale getirmiştir. Bu tür görüntüler, caminin manevi dokusuna zarar verdiği şeklinde algılanmış ve protestoların amacına ulaşmaktan uzaklaşmasına neden olmuştur.
Yaşanan olayların ardından, caminin imamı tarafından verilen bir fetva da kamuoyunu meşgul etmiştir. İmamın, camide cep telefonuyla kaydedilen ve sosyal medyada paylaşılan bir konuşmasında, Saraçhane’deki eylemlere doğrudan bir atıfta bulunarak, “Hiç boşuna umutlanmayın oğlum. Suriye’de bile bitti o iş. Türkiye’de var ya demir yumruğu yersiniz, akıllanın! Aklınızı başınıza alın. İnsanlara hakaret ederek, küfür ederek değil dua ederek kurtulmalarına vesile olacağız inşallah” şeklinde ifadeler kullanmıştır. Bu sözler, özellikle protesto katılımcıları arasında büyük bir tartışma başlatmıştır.
İmamın bu sözlerinin ardından, camideki bazı kişiler imamı destekleyerek alkışlamış, bu durum sosyal medyada da çeşitli tepkilere yol açmıştır. Bazı kişiler, imamın ifadelerini desteklerken, diğerleri bu sözlerin bir cami ortamında sarf edilmesinin uygun olmadığını dile getirmiştir. Toplumda bu tür dini ve manevi otoritelerin, iktidar karşıtı eylemler karşısında böyle sert ifadeler kullanması, birçok kişinin düşündüğü kadar tehlikeli olabileceğine dair algıları artırmıştır.
Özetlemek gerekirse, İstanbul’daki Saraçhane Parkı’nda gerçekleşen protestolar, bir yandan toplumsal muhalefeti yansıtırken, diğer yandan dini mekanlarda yaşanan tartışmalarla da gündeme gelmiştir. Vali’nin açıklamaları, medyanın tutumu, hükümetin yanıtları ve
