İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) binasının bulunduğu Saçhane’deki protesto eylemleri sırasında, polis ve protestocular sık sık karşı karşıya geldi. Polis, zaman zaman sert müdahalelerde bulunarak çok sayıda kişiyi gözaltına aldı. Saraçhane’de gerçekleşen eylemlerin beşinci gününde gözaltına alınan kişiler arasında ünlü oyuncu Nafia Tanrıverdi’nin kardeşi, Baki Tanrıverdi de yer aldı. Bu durum, toplum genelinde geniş yankı uyandırdı ve kamuoyunda tartışmalara yol açtı.
İstanbul’un Vatan Caddesi’nde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü binası önünde, kardeşinin gözaltına alınması üzerine açıklama yapan Nafia Tanrıverdi, yaşadığı süreç ile ilgili düşüncelerini ve toplu gözaltılara yönelik kaygılarını açıkladı. Tanrıverdi, kardeşi ile en son pazartesi günü görüştüğünü, ancak aradan geçen birkaç gün boyunca ondan haber alamadığını belirtti. Bu belirsizlik içinde karakol karakol gezmek zorunda kaldıklarını ifade eden Tanrıverdi, ailesinin, kardeşinin gözaltına alındığını kendi çabaları sayesinde öğrendiğini dile getirdi. Gözaltı sürecinin getirdiği belirsizlik ve çaresizlik sebebiyle büyük bir psikolojik yük altında olduklarını söyledi.
Tanrıverdi, kardeşinin, gençlerin ve üniversitelilerin ifade özgürlüğünü kullanmak adına katıldığı Saraçhane yürüyüşünün ardından gözaltına alındığını vurguladı. Gözaltının yalnızca düşünce özgürlüğünün kullanımına bağlı olarak gerçekleştiğini belirtirken, gözaltı sürecinde ailelerin yetkililerden hiçbir bilgi alamadıklarını söyledi. Bu durumun, gözaltına alınan gençlerin yaşadığı baskının bireysel olmaktan çıkarak toplu bir sorun haline geldiğini ifade etti. Hatta Tanrıverdi, “Sırf düşünce özgürlüklerinden dolayı bunu kullandıkları yüzünden içerideler,” diyerek gözaltıların ve uygulanan baskıların temel hakların ihlali olduğunu öne sürdü.
“FİLM İZLİYOR GİBİYİM”
Tanrıverdi, yaşadığı olaydan sonra yaşadığı şoku bir türlü atlatamadığını ifade ederek, “Gerçekten bir film izliyormuş gibi hissediyorum. Yani inanamıyorum, bu durumda mıyız gerçekten?” diyerek, ifade özgürlüğü ve temel haklar üzerindeki baskılara duyduğu derin üzüntüyü açıkladı. Gençlerin yaşadığı bu psikolojik baskının büyük bir travma yarattığını belirten Tanrıverdi, bu durumun tüm Türkiye için endişe verici bir hale dönüştüğünü kaydetti. “Bu sürecin, hem ülkemiz hem de gençlerimiz için en kısa sürede sona ermesini istiyoruz,” diyerek, gençlerin hayallerini ve hedeflerini özgürce ifade edebileceği bir ülke dileğini paylaştı.
“TOPLU GÖZALTILAR YAPILDI”
Konuyla ilgili olarak, avukat Berat Tanrıverdi de açıklamalarda bulundu. Gözaltı sürecinin hukuka aykırı yönlerine dikkat çekerek, gözaltına alınan kişilerin ailelerine, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince gecikmeksizin bilgi verilmesi gerektiğini hatırlattı. Ancak ailelerin bu haklarını kullanamadıklarını ve gözaltıların toplu bir şekilde gerçekleştirildiğini belirtti. Toplu gözaltıların, yasada belirtilen dört günlük süreyi aşması ve mağduriyetlerin artmasına neden olduğunu ifade eden Berat Tanrıverdi, “Suç ve cezanın şahsiliği ilkesi gereği, bir kişinin yaptığı eylemden dolayı başka bir kişinin sorumlu tutulamayacağına dikkat çekerek, uygulamada toplu gözaltıların ciddi hukuki sorunlara yol açtığını” söyledi.
Saraçhane’deki eylemler ve sonrasındaki gözaltılar, hem gençlerin ifade özgürlüğünü hem de toplumun
