Yargıtay Savcısı Necip Cem İşçimen’in Darp Olayı
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Necip Cem İşçimen, 31 Ağustos 2024 tarihinde Kadıköy’de bulunan Marina İspark otoparkında, Fenerbahçe ile Alanyaspor arasında gerçekleşen futbol maçının ardından iki trafik magandası tarafından darp edilmiştir. Olayla ilgili başlatılan soruşturma süreci sonlarına yaklaşmıştır. SABAH gazetesinin ulaştığı iddianameye göre, olay anında işçimen, aracını otoparktan çıkarmak üzere beklerken, sistem güncellemesi nedeniyle durmak zorunda kalmıştır.
Bu bekleyiş sırasında arkasındaki otobüs şoförü olan Erol G., defalarca kornaya basarak savcı İşçimen’i rahatsız etmiş ve aynı zamanda aracın arka koltuğunda bulunan Tayfun İ. ise, İşçimen’e küfür ve hakaretler yağdırmıştır. İşçimen, bu iki kişiyi uyarmak amacıyla yanlarına gitmek istemiş ancak Erol G. ve Tayfun İ. hakaretlerine devam etmiştir. Bu aşamada, işçimen Tayfun İ.’nin elini tutarak kendisine fiziksel bir zarar vermesini engellemeye çalışmış, ancak Erol G.’nin engel olamamıştır.
Erol G. bu sırada Yargıtay Savcısı İşçimen’in yüzüne yumruk atarak savcıyı yere düşürmüş ve ardından yüzüne vurmaya devam etmiştir. Yaşanan bu fiziksel saldırı sırasında, savcının gözlüğü de kırılmıştır. Erol G., aynı zamanda “Lavuğa bak lan savcıymış” gibi aşağılayıcı sözleriyle hakaretlerini sürdürmüştür. Olayı fark eden çevredeki vatandaşlar, saldırganlara müdahale ederek durumu kontrol altına almış ve saldırı son bulmuştur.
İddianamede, şüpheli Erol G.’ye ‘Hakaret’, ‘Kasten Yaralama’ ve ‘Mala Zarar Verme’ suçlarından toplamda 6 yıl 4 aya kadar hapis cezası talep edilmektedir. Diğer şüpheli Tayfun İ. ise “Hakaret” ve “Kasten Yaralama” suçlarından 3 yıl 4 aya kadar hapis cezası ile yargılanması istenmektedir. Bu olay, kamuoyunda büyük bir yankı uyandırmış ve yargı sistemine olan güveni zedeleyici bir durum olarak değerlendirilmiştir.
Yargıtay Savcısı İşçimen’in maruz kaldığı bu saldırı, devletin yargı organlarına olan saygının ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Bununla birlikte, bu tür olayların yaşanmasını engellemek adına alınacak tedbirlerin artırılması gerektiği düşünülmektedir. Bu tür saldırılar karşısında devletin ve hukuk sisteminin sağlam bir duruş sergileyerek, adaletin sağlanması adına gereken önlemleri alması gerekmektedir.
