Türkiye Cumhuriyeti Savunma Bakanı Cevdet Yılmaz, İstanbul’da bir otelde düzenlenen Savunma Sanayii Yetenek Yönetimi Zirvesi’nde yaptığı konuşmada teknolojik gelişmelerin ülkelerin ekonomik büyüme, güvenlik ve küresel rekabetteki konumunu belirlediğini vurguladı. Yılmaz, savunma sanayisindeki temel hedeflerinin dışarıdan hiçbir ürün temin etmeden kendi imkanlarıyla üretmek ve yerli, milli oranları artırmak olduğunu dile getirdi. Geçmiş deneyimlerin, savunma ürünlerinin tasarımı ve üretiminde tam bağımsızlığın önemini gösterdiğine dikkat çeken Yılmaz, güçlü olmanın ve kendi ayakları üzerinde durmanın gerekliliğine vurgu yaptı.
Savunma sanayisindeki gelişmeleri de değerlendiren Yılmaz, Türkiye’nin insansız hava araçları konusundaki başarısını dünyanın ilk 3-4 ülkesi arasında göstererek öne çıktı. Ayrıca kara ve deniz savunma araçlarında kendi savaş gemilerini tasarlayıp inşa edebilen 10 ülkeden biri olduklarını belirtti. Türkiye’nin milli savunma projelerinin sayısının 1000’i geçtiğini ve bu ürünlerin dünyanın dört bir yanına ihraç edildiğini söyledi. 2024 yılı içerisinde 171 farklı ülkeye ihracat yapılmasının büyük bir başarı olduğunu vurgulayan Yılmaz, Türk savunma şirketlerinin dünyanın en büyük 100 savunma şirketi arasında yer aldığını kaydetti. ASELSAN, TUSAŞ, ROKETSAN, MKE ve ASFAT gibi şirketlerin dünya çapında tanındığını dile getirdi.
Yılmaz, savunma sanayindeki başarıların ardında tasarım ve üretimi gerçeğe dönüştüren mühendislerin emeğinin olduğunu ifade etti. Teknokentlerden organize sanayi bölgelerine, üniversitelerden AR-GE merkezlerine kadar insan kaynağının bu alandaki gelişmelere büyük katkı sağladığını belirtti. Milli yetkinlik hamlesiyle Türkiye’nin savunma sanayindeki insan kaynağının kalitesini daha da artıracağına inandığını ifade etti. Son olarak Yılmaz, savunma sanayi alanında yapılan çalışmaların dünya çapında takdir gördüğünü ve ülkeye önemli bir katma değer sağladığını belirtti.