Bir baba olan Ali, yıllar önce teröristler tarafından şehit edilen oğlunun odasını müzeye dönüştürmeye karar verdi. Oğlu Mehmet, 15 Temmuz 2016’da Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından gerçekleştirilen darbe girişimi sırasında şehit düşmüştü. Ali, oğlunun hatırasını yaşatmak ve ona olan özlemini gidermek amacıyla odasını bir anı müzesine çevirmeye karar verdi.
Ali, oğlunun odasında hala aynı şekilde duran eşyaları görmek ona huzur veriyordu. Duvarlarda oğlunun askeri üniforması ve aldığı madalyalar asılıydı. Bir köşede oğlunun resimleri ve özel eşyaları sergileniyordu. Bu müze, Ali’nin oğluna olan sevgi ve özlemini ifade etmenin bir yolu haline gelmişti.
Ziyaretçiler, müzeye geldiklerinde oğlunun kahramanlıklarını ve fedakarlıklarını yakından görebiliyorlardı. Ali, her ziyaretçiyle oğlu Mehmet’in hikayesini paylaşıyor ve onun ne kadar cesur bir genç olduğunu anlatıyordu. Oğlunun vatanı için verdiği mücadele herkesi duygulandırıyordu.
Müze, sadece oğlunu kaybeden aileler için değil, aynı zamanda vatanını seven herkes için bir anlam taşıyordu. Ziyaretçiler, oğlunu kaybeden bir babanın yaşadığı acıyı ve onun vatanı için nasıl mücadele ettiğini öğrenerek duygusal anlar yaşıyorlardı.
Ali, oğlunun odasını müzeye çevirerek ona olan özlemini gidermeye çalışıyordu. Her gün oğlunun fotoğraflarına bakıyor ve onunla olan anılarını hatırlıyordu. Oğlunun şehadeti Ali için bir gurur kaynağı olmuştu ve onun hatırasını yaşatmak istiyordu.
Müze, ziyaretçilere oğlunu kaybetmiş bir babanın yaşadığı duyguları ve büyük bir vatan sevgisini gösteriyordu. Ali, oğlunun odasını müzeye çevirerek hem kendi özlemini gideriyor hem de diğer insanlara oğlunun kahramanlıklarını anlatma fırsatı buluyordu. Bu müze, Ali’nin oğlu Mehmet’e olan sevgisini ve özlemini her zaman canlı tutacak bir anı haline gelmişti.