İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) karşısındaki tarihi Şehzadebaşı Camii haziresinde meydana gelen mezar tahribi olayına ilişkin, İstanbul Valisi Davut Gül bir açıklama yaptı ve ardından İBB’den bir yanıt geldi. Bu durum, İstanbul’un tarihî ve kültürel mirasına yapılan bir saldırı olarak değerlendirilirken, yetkililer arasında konuyla ilgili farklı görüşler ve stratejiler ortaya konuldu.
İSTANBUL (İGFA) – Son günlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınarak “yolsuzluk” iddiasıyla tutuklanması üzerine birçok vatandaş Saraçhane’de protesto gösterileri düzenledi. Bu eylemler sırasında Şehzadebaşı Cami’ye ve çevresine zarar verildiği öne sürüldü. İBB bu iddialara karşı bir açıklama yapmak zorunda kaldı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, yapılan açıklamada, Şehzadebaşı Camii ve çevresinin güvenlik sorumluluğunun İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde olduğunu vurguladı. Ancak buna rağmen, İBB Zabıta ekiplerinin de güvenliğin sağlanmasına yönelik fiziksel varlık göstereceği ve çalışmalara katılacağı belirtildi. Bu, olayın ciddiyetinin altını çizen bir adım olarak değerlendirildi.
Açıklamada ayrıca, 2021 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Vakıflar arasında tarihi hazireler için yapılan bakım ve restorasyon protokolünün iptal edildiği hatırlatıldı. Ancak İBB’nin Miras ekipleri, tüm bu olumsuzluklara rağmen İstanbul’un tarihi eserlerini koruma ve restore etme çalışmalarına devam ettiklerini ifade etti. Başkan Ekrem İmamoğlu, Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ve ekibinin, tarihi ve kültürel değerlerin korunmasına yönelik bilimsel çalışmalarının takdir topladığı noktası özel olarak vurgulandı.
“YETKİ ALANIMIZ DIŞINDA OLMASINA RAĞMEN, DÜZENLEYECEĞİZ”
İBB Miras ekipleri, Şehzadebaşı Haziresi ve çevresindeki duvarlarda kapsamlı bir restorasyon çalışması başlatılması için hemen harekete geçtiklerini duyurdu. Açıklamada, “Yetki alanımız dışında olmasına rağmen, en kısa sürede burayı düzenleyeceğiz,” ifadelerine yer verildi. Bu tür bir yaklaşım, İBB’nin kültürel mirası koruma konusundaki kararlılığını göstermesi açısından önemli bir gelişme olarak değerlendirildi. İBB, sosyal medya ve diğer iletişim kanalları üzerinden bu sürecin şeffaf bir şekilde izlenebileceğini de ekledi.
İstanbul Valisi Davut Gül, daha önceki bir açıklamasında, cami ve hazirelere zarar vermenin halkın kutsalına yönelik bir provokasyon niteliği taşıdığını ifade etmişti. Gül, bu tür alçakça eylemleri gerçekleştirenlerin tespit edilip cezalandırılacağını vurgulayarak, kamu düzeninin korunması konusunda kararlı olduklarını dile getirmişti. Bu tür açıklamalar, kamuoyunda artan gerginlik ve kutuplaşma döneminde, devlet otoritesinin ve hukukun üstünlüğünün sağlanması adına önem taşıyor.
Sonuç olarak, Şehzadebaşı Camii haziresinde meydana gelen tahribatın arka planında, İstanbul’daki siyasi çatışmaların da yattığı değerlendiriliyor. Hem İstanbul Valiliği hem de İBB, bu tür olayların önlenmesi ve tarihi mirasın korunmasına yönelik kurumsal sorumluluklarının bilincinde olarak çalışmalara devam ediyor. Tarihi ve manevi mirasa sahip çıkmak amacıyla yapılan bu açıklamalar ve restorasyon çalışmalarının uzun vadede İstanbul’un kültürel yapısına olumlu katkılarda bulunması bekleniyor.
Belirtilen restorasyon çalışmaları ve güvenlik önlemleri, hem toplumun hem de çeşitli sosyal grupların dikkatini çeken bir gelişme olarak öne çık