DHKP/C terör örgütüne üye olmak suçundan 11 yıl 3 ay hapis cezası almış olan ve 13 Kasım 2017 tarihinden bu yana tutuklu bulunan Çağdaş Hukukçular Derneği’nin Onursal Genel Başkanı avukat Selçuk Kozağaçlı, 25 Ekim 2023 tarihinde tahliye edilmiştir. Bu gelişme, geniş yankı uyandırmış ve kamuoyunun dikkatini çekmiştir.
Ancak Kozağaçlı’nın tahliye kararına İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bir itiraz yapılmıştır. İtirazı değerlendiren yetkili mahkeme, bu talebi kabul ederek Selçuk Kozağaçlı hakkında yakalama kararı çıkarmıştır. Bu karara istinaden, Kozağaçlı, 26 Ekim 2023 tarihinde yeniden yakalanarak gözaltına alınmıştır.
Selçuk Kozağaçlı’nın tahliye kararına yapılan itiraz ve sonrasında çıkan yakalama kararı, onun tutuklu bulunduğu süre zarfındaki eylemlerine dayanılarak verilmiştir. Kozağaçlı’nın, tutuklu kaldığı süre boyunca çeşitli durumlarla ilgili olarak 6 defa disiplin cezası aldığı belirtilmektedir. Bu disiplin cezalarının sebebi arasında, silahlı terör örgütüne destek vermek amacıyla slogan atmak ve diğer tutuklu hükümlülerle birlikte toplu açlık grevi eyleminde bulunmak yer almıştır. Bu eylemlerinin ardından, İnfaz Hakimliği tarafından verilen disiplin cezalarının onanarak infaz edildiği ifade edilmektedir.
Ayrıca, Kozağaçlı’nın cezaevine kargo ve posta yoluyla yasaklı yayınlar gönderildiği yönünde iddialar da bulunmaktadır. Bu durum, onun güvenlik açısından oluşturduğu riskin boyutunu artıran diğer bir unsur olarak değerlendirilmektedir. Hazırlanan gelişim değerlendirmesinde Kozağaçlı’nın puanı 37,75 olarak belirlenmiş, bu puanın bakanlık tarafından belirlenen 40 puanın altında kalması nedeniyle itirazda bulunulmuştur. Dilekçede, Kozağaçlı’nın terör örgütünden ayrıldığını gösteren bir samimiyetin olmadığı ifade edilmiştir.
Bu gelişmeler, sadece Selçuk Kozağaçlı’nın durumu değil, aynı zamanda Türkiye’deki terörle mücadele politikalarının, tutuklama ve ceza infazında uygulanan prosedürlerin de gözden geçirilmesine neden olabilecek bir durumu işaret etmektedir. Hukukçular ve insan hakları savunucuları, bu tür olayların adil yargılama ve bireysel haklar konusunda nasıl bir etki yaratacağını tartışmaya devam etmektedir.
Selçuk Kozağaçlı’nın durumu, Türkiye’nin adalet sistemi içindeki karmaşık meselelerin ve hukuki süreçlerin yansımalarını ortaya koyarken, benzer davalarda nasıl bir yol izleneceği üzerine de önemli sorular doğurmaktadır. Gözaltına alınmasının ardından, Kozağaçlı’nın avukatları sürecin hukuka uygunluğunu sorgulayan açıklamalar ve eylemler yapmaya hazırlanıyorlar.