Ayhan Bora Kaplan, üniversite öğrencisi olan bir gençtir. İleri görüşlü idealleri olan ve düşüncelerini cesurca ifade eden biridir. Arkadaşı Serdar Sertçelik ise, onun tam tersidir. Serdar, Ayhan’ı sürekli olarak yurt dışına kaçmaya teşvik etmektedir.
Ayhan’ın bir gün polis tarafından tutuklandığı haberi gelir. Ayhan, Marksist literatüre ve düşüncelere sahip olduğu için hükümet tarafından gözaltına alınmıştır. Ayhan’ın serbest bırakılması için arkadaşları, avukatları ve diğer aktivist gruplar harekete geçer.
Mahkeme süreci başladığında, Ayhan kendisini savunmaya başlar. Haksız yere tutuklandığını ve düşüncelerini özgürce ifade etme hakkının engellendiğini belirtir. Ancak, mahkeme hüküm verir ve Ayhan hapis cezasına çarptırılır.
Ayhan cezaevine girdikten sonra, arkadaşları ve destekçileri onun için kampanyalar düzenlemeye başlar. Ayhan’ın tutukluluğu uluslararası alanda da ilgi çeker ve destek bulur. Süreç ilerledikçe, Ayhan’ın serbest bırakılması için yapılan baskılar artar.
Sonunda, yıllar süren mahkeme sürecinin ardından, Ayhan serbest bırakılır. Özgürlüğüne kavuşan Ayhan, halkın gözünde bir kahraman haline gelir. Ancak, yaşadığı zorlu süreç onun hayatını derinden etkiler.
Ayhan, özgürlüğüne kavuştuktan sonra daha da kararlı bir şekilde ileri görüşlü ideallerini savunmaya devam eder. Hapsedildiği süre boyunca yaşadıkları onu daha da güçlendirir ve mücadelesini sürdürme kararlılığını arttırır.
Sonuç olarak, Ayhan Bora Kaplan dosyası etkileyici bir hikayeyi tane tane anlatıyor. Ayhan’ın haksız yere tutuklanması, hapis cezası ve ardından yaşadığı özgürlüğe kavuşma süreci, okuyucuya güçlü bir mesaj veriyor. Serdar Sertçelik’in yurt dışına kaçma teşvikleri, Ayhan’ın idealist kimliğine ve mücadelesine karşı bir çelişki oluşturuyor. Ayhan’ın hikayesi, adalet mücadelesi ve özgürlük için verilen savaşın önemini vurguluyor.