Prof. Dr. Ayşe Yılmaz, sosyal medyada aşırı sıcakların depremleri tetikleyip tetiklemeyeceği konusunda yaşanan tartışmalara dikkat çekti. Prof. Dr. Yılmaz, “Küresel iklim değişikliği ve aşırı sıcakların depreme neden olabileceği yönündeki söylentiler, insanları endişelendirmeye başladı. Atmosferik olayların depremlerle ilişkili olduğu fikri genellikle kabul edilmez. Çünkü depremler, levha tektoniği teorisine göre meydana gelir. Depremler, dünyanın iç dinamikleri ile ilgilidir” dedi.
Prof. Dr. Yılmaz, “Yerin manto adı verilen derin katmanında meydana gelen konveksiyon akımları nedeniyle yüzeye doğru inen katı litosfer parçalarının astenosfer denilen daha esnek malzeme üzerinde hareket etmesi, levha sınırlarında sıkışma, genişleme veya yanal stres birikimine yol açar. Bu stres, kayaçların dayanıklılığını aştığında, fay adı verilen zayıf bölgeler boyunca kırılma meydana gelir. Böylece, fay boyunca büyük bir enerji boşalımı gerçekleşir. Bu enerji, yer yüzeyinde sarsıntı şeklinde hissedilirken, fay hattında fiziksel bir yırtılma ve parçalanma şeklinde ortaya çıkar. Atmosferik olaylar, yeryüzü ile güneş arasındaki değişimlerle ilişkilidir. Dünya üzerinde insanların yaşamını sürdürebilmesi için bu denge önemlidir. Ancak tarihte pek çok kez insanlar için elverişsiz koşullar yaşanmıştır. Gelecekte, insanların yaşam alanlarının sınırlı olabileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle doğayı iyi anlamalı ve doğayla uyumlu yaşam alanları oluşturmalıyız” şeklinde konuştu.