Siemens AG Yönetim Kurulu Başkanı ve Üst Yöneticisi (CEO) Roland Busch, şirketin otomasyon sektöründeki zayıf performans nedeniyle dünya genelinde işten çıkarma yapabileceğini duyurdu. Busch, Münih’teki yıllık basın toplantısında yaptığı konuşmada, endüstriyel otomasyon işindeki olumsuz gelişmelere yanıt olarak istihdamda daralmaya gidebileceklerini belirtti. Bu durum, şirketin gelecekteki stratejik yönelimlerini de etkileyebileceği sinyallerini vermekte.
Otomasyon iş kolundaki zorluklarla birlikte elektrifikasyon, ulaşım ve endüstriyel yazılım ürünlerine yönelik güçlü bir talebin devam etmesi, Siemens’in iş stratejilerinin yeniden gözden geçirilmesini gerektirdi. Busch, “Bazen yeniden mühendislik yapmak zorunda kalıyoruz çünkü gelişmeler beklediğimiz gibi olumlu olmadı. Dünya genelinde bir veya iki ayarlama yapmamız gerekecek” diyerek şirket içinde yaşanan değişimlerin kaçınılmaz olduğunun altını çizdi.
HENÜZ KAÇ KİŞİNİN ÇIKARILACAĞI NETLEŞMEDİ
İstihdam daralmasının, dört haneli rakamların altında veya ortasında olacağını söyleyen Busch, ancak bu konuda henüz kesin bir rakam belirlenmediğini ifade etti. Siemens, dünya genelinde dijital endüstriler bölümünde 70 binden fazla kişiyi istihdam etmekte. Bu durumda, işten çıkarılacak olan personel sayısının ne kadar olacağı, çalışanlar için belirsizliğe neden olmakta.
Siemens AG’nın mali durumu ise, işten çıkarmalara rağmen olumlu bir tablo çizmeye devam ediyor. Şirketin 30 Eylül’de sona eren 2024 mali yılı gelirleri, bir önceki yıla oranla yüzde 3 artarak 75,9 milyar Euro’ya ulaştı. Bu dönemde net kâr ise yüzde 5 artış göstererek 9 milyar Euro olarak kaydedildi. Böylelikle, Siemens şimdiye kadarki en yüksek net kârını elde etmiş oldu. Şirketin bu dönemdeki başarılı finansal performansı, hissedarlar için de sevindirici bir gelişme olarak değerlendirildi; hisse başına önerilen temettü miktarı 4,20 Euro’dan 5,20 Euro seviyesine yükseldi.
Geçtiğimiz döneme ait bu olumlu finansal tablo, otomasyon sektöründeki zorluklara rağmen Siemens’in stratejik olarak doğru adımlar attığının bir göstergesi olarak yorumlanıyor. Ancak, bu başarıların sürdürülebilirliği için istihdamın durumu da kritik bir öneme sahip. Roland Busch’un açıklamaları, şirketin mevcut durumunu daha iyi yönetme çabası içinde olduğunu ortaya koyuyor. Giderek artan rekabet ve piyasa koşullarının belirsizliği, Siemens için yeni stratejilerin gerekliliğini ön plana çıkarıyor. Sonuç olarak, bu gelişmeler hem sektörde çalışanlar hem de yatırımcılar için önemli bir dönüm noktası olacağa benziyor.