Silivri’nin Piri Mehmet Paşa Mahallesi’nde, 2024 yılı itibarıyla İnönü Caddesi üzerinde meydana gelen bir olay, yerel halkın dikkatini oldukça çekti. 24 Kasım 2024 tarihinde saat 22.00 sularında, bir bina önündeki ağaca asılı bulunan iki poşet, mahalle sakinlerine şaşkınlık ve üzüntü yaşattı. Yapılan inceleme sonucunda içlerinde ölü yavru kedilerin bulunduğu öğrenildi. Olay, akşam yürüyüşü için sahile gitmek isteyen bir bina sakininin poşetleri fark etmesiyle ortaya çıktı.
SOKAKLARDA ÖLÜ KEDİLER BULUNDU
Bununla birlikte, Silivri’nin farklı yerlerinde de birçok ölü kedi tespit edildiği bildirildi. Bir grup mahalle sakini, kedilere düzenli olarak su ve mama verdiklerini ifade ederek, yaşanan bu üzücü durum karşısında büyük bir tedirginlik hissettiklerini dile getirdi. Özellikle hayvanseverler arasında bu ölüm olayları, düşündürücü ve rahatsız edici bir konuyu gündeme getirdi.
“İKİ GÜNDE 8-9 YAVRU KEDİ ÖLDÜ”
Ölü kedilerin bulunduğu bölgedeki bir iş yerinde çalışan Emine Kaptan, kedilerin ölüm sebepleri hakkında çeşitli teorilerde bulundu. Kaptan, bu yavru kedilerin ölümünün nedeninin soğuk hava koşulları ya da olası bir zehirlenme olabileceğini söyledi. Ancak, zehirlenme hipotezinin diğer büyük kedileri de etkilemesi gerektiğinin altını çizen Kaptan, son iki gün içerisinde bölgede 8-9 yavru kedinin yaşamını yitirdiğini vurguladı. Bu durum, bölgedeki hayvanseverler arasında oldukça kaygı verici bir durum olarak algılandı.
Hayvan hakları savunucuları, Silivri’deki bu tür olayların önüne geçilmesi için yetkililerin acil olarak harekete geçmesini, bölgedeki kedilerin korunmasına dair önlemler almasını talep ediyor. Hızla yayılan bu olumsuz durumlar, hem yerel halkı hem de hayvanseverleri derinden etkiliyor. Kedilerin yaşam süresinin uzatılması ve tedavi süreçlerinin hızlı bir şekilde uygulanması için toplumsal bilincin artırılmasına vurgu yapılıyor.
Sonuç olarak, Silivri’de meydana gelen bu olay, yerel halk arasında hayvanlara yönelik duyarlılığın önemini bir kez daha gösterdi. Kedilerin korunması ve sağlıklı bir yaşam sürmeleri için gerekli adımların atılması, sadece hayvan severlerin değil, tüm toplumun ortak sorumluluğu olarak nitelendirilmektedir.