“`html
İstanbul’da, 14 Ekim 2023 gece saatlerinde aniden rahatsızlanan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Meclis Başkan Vekili Sırrı Süreyya Önder, hastaneye kaldırıldığında yapılan muayenelerde aort damarında yırtık tespit edilmiştir. Bu durum, acil ameliyat gerektiren ciddi bir sağlık sorunu olarak değerlendirilmektedir.
Ameliyat sonrası yoğun bakımda tedavi süreci devam eden Önder, 16 Mayıs 2024 tarihinde Meclis Genel Kurulu’nda ‘Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmeleri sırasında bir gerginlik yaşanmış ve bu vesileyle sağlık durumuna değinmiştir. Önder, bu esnada yaşadığı sağlık sorunları hakkında açıklamalarda bulunmuştur.
Sağlık sorunları hakkında detay veren Önder, genel kurulu yönetme esnasında beynine pıhtı attığını ve bu ciddi rahatsızlık sonucu pankreasında tümör tespit edildiğini belirtmiştir. Önder, “Gittik; işte her şer bir hayra gebedir; pankreasta tümör çıktı. Beyne pıhtı atmasıyla beraber aort anevrizması yaşadık. Ağır bir tedavi görüyorum,” ifadelerini kullanmıştır. Bu cümlelerle hem sağlık durumunu ifade etmiş hem de dikkat çekici bir çözümleme sunmuştur.
Önder, sözlerini sürdürerek, Meclis Genel Kurulu’ndaki gerginliği ve iktidar ile muhalefet arasında yaşanan sorunları eleştirmiştir. “Ağır da bir tedavi görüyorum. Buna rağmen ben bu kadar tahammüllü, saygılı ve bu kadar; aslında ayıp bir şey insanın kendisi için bu tanımı kullanmak da, zarafetle yürütmeye çalışırken, bu hoyratlık kabul edebileceğim bir şey değil,” şeklindeki ifadeleriyle yaşadığı sıkıntıları ve ilerleyen süreçte yaşadığı duygusal zorlukları dile getirmiştir. Özellikle kendisini rahatsız eden bazı tavırlara karşı duyduğu incinmeyi ifade etmiştir.
Önder, Meclis’te bazı milletvekillerinin, kurulun yönetimindeki tavırları nedeniyle kendisini eleştirdiğini ve bunun kendisi üzerinde yarattığı etkiyi aktarmıştır. “Acaba zarafetimizi, nezaketimizi, edebimizi başka bir şey olarak mı yorumluyorlar’ duygusuna kapılıyorum,” diyerek, eleştiriler ve yaşanan tartışmaların, Meclis’in esas işlevselliği açısından kaygı yarattığını ifade etmiştir.
Bu bağlamda, oturumda kendisine söz verilmediği durumu da eleştiren Önder, muhalefetten gelen bazı milletvekillerinin tavırlarının bu süreçteki rahatsızlıkları artırdığını belirtmiş ve gelecekte daha dikkatli olacağını vurgulamıştır. “Şimdi tabii ki ben de bütün bunlardan kendime bir ibret, ders çıkarmazsam ayıp olacak. Bundan sonra 20 kişiden başka hiçbir arkadaşıma söz vermeyeceğim,” demiştir. Bu sözler, Meclis içindeki tartışmaların ve ilişkilerin gidişatı açısından önemlidir.
Önder’in, gerginliğe ve rahatsızlıklara rağmen, Meclis’in işleyişinde asgari bir zarafet ve nezaketin sağlanması gerektiği yönündeki görüşleri, tartışmaların asıl odak noktasını oluşturmuştur. “Burada hepimizin dert ettiğimiz memleketin halidir,” diyerek, bu durumun sadece bireysel bir mesele olmadığını, ülkenin geleceği adına da önem taşıdığını gözler önüne sermiştir.
Kendisine yapılan eleştirilere karşı bir duruş sergileyen Önder, iç tüzüğün kendisine yüklediği sınırlamalar çerçevesinde hareket edeceğini ancak saygısızlıkla ilgili özel bir tutum sergilemekten kaçınacağını ifade etmiştir. “Hiçbir saygısızlık prensiplerimi çiğnetemez, ifade edebilmesi, bunda aşırıya bile gitse, kabalaşsa bile buna tahammül etmek şeklinde gelişiyor,” diyerek, saygısızlıkları kabul edemeyeceğini dile
