Sivas’ın Karşıyaka Mahallesi’nde yaşayan 36 yaşındaki temizlik görevlisi Fatih Turak, 3 yaşında geçirdiği ateşli bir hastalık nedeniyle işitme yetisini kaybetti. Tüm zorluklara rağmen hayatına devam eden Turak, kendisi gibi işitme engelli olan eşi Esra Turak ile hayatını birleştirdi. İşitme engelli çiftin çocukları da işitme engelli olarak dünyaya geldi.
Aile, dört bireyinin de işitme engelli olması nedeniyle günlük yaşamlarını kendilerine özgü metotlarla kolaylaştırmanın yollarını buldu. Aile kendi arasında işaret diliyle iletişim kurarken sesli dış etmenler yerine ışıkları kullanıyor. Bir komşu kapı ziline bastığında evin içerisinde uyarıcı ışık yanıyor. Aile, müstakil evlerinin bahçesinde tarım da yapıyor. Engelliliklerine rağmen aile, yaşama sevincini kaybetmeden zorlukların üstesinden geliyor. Öte yandan Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Özgür Kırmızıtaş da her fırsatta aileyi ziyaret ediyor.
Yaşadığı engel nedeniyle hiçbir zaman isyan etmediğini ifade eden Baba Fatih Turak, “Aileme doğuştan mı engelliyim diye sorduğumda sonradan olduğunu öğrendim. 3 yaşında ateşli bir hastalık geçirmem sonucu işitme kaybım oluştu. İşaret dilini bilmiyordum. Okula başladığımda işaret dili kullananları gördüm ve çok korkmuştum. Zamanla arkadaş ortamı kurunca alıştım, öğrendim. Evde bir günüm genellikle tadilat tamirat işleriyle geçiyor. Çocuklarıma eşime ilgi gösteriyorum. Kızımın derslerinde yardımcı oluyorum. Oğlum gezme ve oyun istiyor, onunla vakit geçiriyorum. Akşamları eşimle sohbet ediyor, yemek yiyoruz. 19 yıl önce bu evde otururken o zaman lise mezunuydum. Daha konforlu bir alana sahip olmak için evimde ve çevresinde ufak düzenlemeler yapıyordum. İşitme engelli olduğum için hiçbir zaman isyan etmedim. Her zaman şükrettim” dedi.
Sağlıklı görüntüsü nedeniyle arkadaşları tarafından ajan sanıldığını belirten Turak, “Üniversite hastanesinde temizlik görevlisiyim. Ben işe başladığımda işleri bana göstererek öğrettiler. İşitme engelli olduğuma dair insanlar şüphelendiler. Bir arkadaşım bana anısını anlattı. Sağlıklı görünmem nedeniyle belki de işitme engelli rolü yaptığımı düşündü ve beni MİT ajanı zannediyordu. Bu komik bir anıydı. Eve döndüğümde eşime anlattım, çok güldük. Gerçekten işitme engelliyim, MİT ajanı falan değilim” dedi.
Toplumun işaret dili öğrenmesi gerektiğini vurgulayan Turak, “Ailemle bir yolculuktan dönerken polis bizi durdurdu. İşitme engelli olduğumu belirttiğimde bir evrak gösterdi. Sonra eşime dönerek konuşmaya başladı. Eşimin de işitme engelli olduğunu görünce çok şaşırdı. Sonra çocuklarına baktı, onların da işitme engelli olduğunu daha çok şaşırdı. Evrak istedi ve evraklarımızı verdik. Herhangi bir sorun olmadığını görünce ikna oldu. Keşke işitme engelliler için işaret dili bilen trafik polisleri olsa. İnsanlar işitme engelli olduğumu duyduklarında üzülüp acıma hissi gösteriyorlar ama her konuda yetenekli ve bilgili bir insan olduğumu anlıyorum. Sadece duymadığımdan dolayı acınmayı hak etmiyorum. Tek isteğim insanların işaret dilini öğrenmesi” dedi.
