İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından Türkiye’de siyasi gerilim tırmandı. Bu olay, özellikle muhalefet partileri arasında tartışmaların yeniden alevlenmesine yol açtı. Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin Antalya il başkanlığında gerçekleştirdiği bir basın toplantısında gündeme dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Davutoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş’a karşı açılan bir soruşturmayı değerlendirerek, Türkiye’deki demokratik değerlerin ayaklar altına alındığını vurguladı.
Ahmet Davutoğlu, yaptığı konuşmada “Eğer gerçekten yolsuzluklarla mücadele etmek istiyorsanız, sadece muhalif belediyelerden değil, geçmişteki iktidar mensuplarından da hesap sormalısınız. Mansur Yavaş’tan hesap soruluyorsa, Melih Gökçek’ten de hesap sorulmalı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik iddialar gündeme geliyorsa, AK Parti döneminde bekleyen 36 dosya da mutlaka gündeme gelmeli.” diyerek mevcut durumu eleştirdi. Davutoğlu, Türkiye’de gerçek anlamda bir siyasi ahlak devriminin gerekliliğine de dikkat çekti.
GÖKÇEK: OTUR OTURDUĞUN YERDE
Eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ise Davutoğlu’nun bu açıklamalarına sosyal medya üzerinden yanıt verdi. Gökçek, “Sen benim başbakanlığımı yaptın, dönemimde bir yanlışım mı oldu? Tabii ki olmadı. Bana sorarlar mı, ‘Sen Gökçek’in madem başbakanıydın sen niye soruşturma açmadın?’ Dikkat çekmen için benimle ilgili mi konuşman gerekiyor? Bak, otur oturduğun yerde; seninle ilgili bir başlarım, sonra beni susturmak için yalvarırsın.” şeklinde bir açıklama yaptı. Bu yanıt, Davutoğlu’nun çağrısını cevaplandırmadığı gibi, ilgili soruşturmaların içeriğine dair de herhangi bir açıklama getirmedi.
KARCI DA POLEMİĞE DAHİL OLDU
Melih Gökçek’e yanıt veren bir diğer isim ise Gelecek Partisi Sözcüsü Ufuk Karcı oldu. Karcı, sosyal medya aracılığıyla, “Bize bak Melih Gökçek, adama sormazlar mı? Genel Başkanımız Sayın Ahmet Davutoğlu, başbakanlığınızı yaparken ‘siyasi ahlak’ yasası çıkarmak istediğinde engelleyenlerin başında neden vardın? Çünkü hepinize ucu dokunacaktı ki, kendi başbakanınıza ‘siyasi darbe’ yapmayı tercih ettiniz değil mi?” şeklinde bir tweet paylaştı.
Bu tartışmalar, Türkiye siyasetinde yaşanan gerginliğin ve kutuplaşmanın belirgin bir örneği olarak dikkat çekiyor. Her iki taraf ve destekçileri, geçmişteki olayları ve yapılanları sıklıkla gündeme getirerek birbirlerini eleştirmekten geri durmuyorlar. Bu noktada, siyasi ahlak anlayışı ve yolsuzluk konuları da sürekli bir tartışma ve polemik konusu haline geliyor. Gelecek Partisi ve eski Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek arasındaki bu tartışmalar, muhalefet içindeki bölünmelere ve iktidar partisiyle olan çatışmalara daha fazla dikkat çekiyor.
Siyasi alanda hakaret, eleştiri ve karşılıklı suçlamalarla geçen bu günlerde, tarafların ne kadar ileri gideceği ve bu tartışmaların nasıl sonuçlanacağı merak ediliyor. Ülkemizdeki siyasi atmosferdeki bu yoğun gerginlik, zamanla daha büyük çatışmalara ve toplumsal kutuplaşmalara yol açabilir. Sonuç olarak, Türkiye’nin geleceğinde siyasetin yönü ve bu tür polemiklerin sonuçları oldukça belirleyici olabilir.