CHP Lideri Özgür Özel’in Saraçhane’de gerçekleştirdiği konuşma, ülke gündeminde önemli bir tepkiyle karşılandı. Özel, burada yaptığı açıklamalarda sokaklara çıkma çağrısında bulundu. Bu çağrıya önce Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’tan daha sonra İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’dan sert tepkiler geldi. Yılmaz Tunç, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının temel bir hak olduğunu belirtti ancak Özel’in yaptığı sokak çağrısını “hukuk dışı” olarak nitelendirdi ve bunun kabul edilemeyeceğini vurguladı.
Tunç, yapılmakta olan adli soruşturmalar için sokakların değil, bağımsız ve tarafsız yargının muhatap alınması gerektiğini dile getirdi. Herkesin sürecin sağduyulu bir biçimde, özellikle sorumluluk makamında olanların açıklamalarını daha dikkatli yapmaları gerektiğini ifade etti. Yargı süreçlerinin ne kadar önemli olduğu ve bu süreçlerin sükunetle beklenmesi gerektiği üzerinde durdu.
Bakan Tunç, provokatif açıklamalar ile yargıyı tehdit etmenin gerçekleri değiştirmek için bir yol olmadığını söyledi. Yargı mensuplarının kararlarını verirken bağımsız olduklarını ve sokaktan etkilenmeyeceklerini belirtti. Sadece toplanan deliller ve dosya kapsamına göre hareket edip, karar vereceklerini ifade etti. Tamamlanan soruşturma sonucunda kamuoyuna net bir şekilde dosyanın içeriği, iddialar, savunmalar ve delillerin sunulacağına dair güvenceler verdi.
Pek çok vatandaşın endişesine hitap eden Adalet Bakanı, “Bu süreçte peşin hüküm vermeden sükunetle soruşturmanın sonucunu beklemek gerekir” diyerek, kamuoyunu sakin olmaya davet etti. Ayrıca, vatandaşların sokağa çıkması ve güvenlik güçleriyle karşı karşıya gelmesi ihtimalinin hiç kimseye fayda sağlamayacağını vurguladı. “Huzur bozanlara fırsat vermeyeceğiz” ifadesiyle, devletin güvenlik gücünün bu tür durumlarla başa çıkma kararlılığında olduğunu da belirtti.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın ifadesinde, halkı sokaklara ve meydanlara çağırmanın “en hafif tabiriyle sorumsuzluk” olduğunu belirtti. Bu tür eylemlerin bir vebal taşıdığını ve bunun da siyasi, hukuki ya da vicdani olarak ödenemeyeceğini anlattı. Yerlikaya, bu duruma karşı dikkatli olunması gerektiğini ifade ederek, protesto eylemleri sırasında araya giren provokatörlere karşı uyarılarda bulundu. “Aranıza karışan provokatörlerin oyununa gelmeyin” diyerek, halkı sağduyulu olmaya davet etti.
Sürekli olarak huzur ve güvenliğin sağlanması için görevde olan emniyet güçlerinin 7/24 çalıştığını, halkın güvenliğini sağlama konusundaki özverilerini vurguladı. Ayrıca, güvenli insan yaşamının önemi üzerinde durarak, toplum içinde oluşabilecek gerilimlerin önüne geçilmesi gerektiğine dikkat çekti. Siyasi liderlerin yapacağı açıklamalara karşı duyarlı olunması gerektiğini ve devletin düzeni için yapılan çağrılara dikkat edilmesi gerektiğini ifade etti.
Bu bağlamda, günümüz Türkiye’sindeki toplumsal ve siyasi dinamikler yeniden gözler önüne serildi. Özel’in yaptığı sokak çağrısının ne tür bir anlam taşıdığına, toplumda nasıl bir etki yaratabileceğine dair tartışmalar gündemine oturdu. Siyasi opozisyon ve iktidar arasındaki gerilimi artıracak bu tür eylemlerin, toplumsal huzuru bozabileceği konusunda endişeler var. Bu milli birliğin ve beraberliğin zedelenmesine yol açabilir ve zaten kırılgan olan toplumsal barışa olumsuz etkiler yapabilir.
Sonuç olarak, hem Adalet Bakanı Yılmaz Tunç hem de İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın açıklamaları, toplumun olaylara karşı duyarlılığını artırmalı ve provokasyonlara karşı daha dikkatli olunması gerektiğini ortaya koydu. Söz konusu durum, hukukun üstünlüğüne ve demokratik değerl