Star gazetesi yazarı Yakup Köse, 28 Şubat darbesi sonrasında Necmettin Erbakan’a yöneltilen suçlamaları eleştiren bir yazı kaleme aldı. Köse, bu suçlamaların darbecileri aklamaya yönelik olduğunu vurguladı.
Köse, yazısında darbe döneminde yapılan hatalara odaklanmanın darbecileri savunmak anlamına geldiğini belirtti. Ayrıca, darbecilere yapılan suçlamaların sonu gelmeyen bir döngüye dönüşebileceğini ifade etti. Köse, darbenin gerisinde yatan düşüncenin ele alınması gerektiğini ve Erbakan’ın neden direniş göstermediğine odaklanılması gerektiğini söyledi.
Suat Kılıç adlı bir yazar da 28 Şubat darbesi ve Necmettin Erbakan hakkında çarpıcı iddialarda bulundu. Kılıç, Erbakan’ı din istismarcısı ve darbenin mimarı olarak suçladı. Kılıç’ın kitabındaki görüşler, Erbakan’ın ve dönemin siyasi figürlerinin rollerini sorgulamayı hedefliyor ve 28 Şubat sürecinin din-devlet ilişkilerine olan etkisine dikkat çekiyor.
Ancak, Köse’nin ve Kılıç’ın iddialarına karşı birçok görüş mevcut. Bazıları, Erbakan’ın darbe sırasında direniş göstermediği eleştirilerine karşı çıkarak, o dönemdeki siyasi atmosferi ve baskıyı göz önünde bulundurmayı savunuyor. Ayrıca, 28 Şubat darbesinin ardındaki güçlerin din istismarından ziyade siyasi ve askeri motivasyonlar taşıdığını ortaya koyan görüşler de bulunuyor.
Sonuç olarak, 28 Şubat darbesi ve Necmettin Erbakan üzerine yapılan tartışmalar, Türkiye’nin siyasi geçmişi ve din-devlet ilişkileri üzerine derin bir şekilde düşünmeyi gerektiriyor. Farklı bakış açıları ve yorumlar, tarihi olayların ve siyasi figürlerin değerlendirilmesi konusunda dikkatle ele alınmalıdır. Tüm bu yazılar ve kitaplar, geçmişin anlaşılması ve geleceğe daha sağlam adımlarla ilerlemek için önemli ipuçları sunmaktadır.