Start-stop sistemi, motorun durması durumunda otomatik olarak motoru kapatarak önemli ölçüde yakıt tasarrufu sağlamakta ve emisyonları azaltmaktadır. Bu sistem, özellikle yoğun trafik akışının olduğu şehirlerde hava kirliliği ile mücadelede kilit bir rol oynamaktadır. Uzmanlar, “Duran bir araç hâlâ karbon emisyonu üretiyor ve bu tamamen gereksiz” diyerek bu teknolojinin çevresel önemini öne çıkarmaktadırlar.
YAKIT TASARRUFU SAĞLIYOR
RAC uzmanları, start-stop teknolojisinin akülere zarar verdiği ya da daha fazla yakıt tüketimine yol açtığına dair yaygın yanlış algıların bulunduğunu belirtmektedir. Oysa bu sistemin doğru bir şekilde çalıştırıldığında hem yakıt tasarrufu sağladığı hem de emisyonları azalttığı ifade edilmektedir. Bu bağlamda, birçok sürücünün motorun otomatik olarak kapanıp yeniden çalışmasına alışık olmadığı için bu sistemi devre dışı bırakmayı tercih ettiği gözlemlenmektedir.
Dünyaca ünlü araç tamir şirketlerinden Haynes yetkilileri, “Sürücüler bu teknolojiye alışkın olmadıkları için sistemi kapatan kullanıcılar var. Ancak bizim tavsiyemiz, bu özelliği kullanmaya devam etmeleri yönündedir.” açıklamasında bulunmuştur. Bu, sürücülerin teknolojiyi adaptasyon sürecinde dikkat etmeleri gereken bir durumdur.
Diğer taraftan, CarBase uzmanları, tüm araçların start-stop teknolojisini kullanması halinde karbon emisyonlarında dikkate değer bir azalma sağlanabileceğini vurgulamaktadır. Özellikle dur-kalk trafiğinin yoğun olduğu şehirlerde bu teknolojinin aktif olması, çevresel açıdan büyük bir fark yaratabilir.
ÇEVREYE KATKI İÇİN KAPATMAMAK ÖNEMLİ
RAC, start-stop teknolojisinin doğru kullanıldığında akülere zarar vermediğini ve yakıt tasarrufu sağladığını yinelemektedir. Uzmanlar, “Bu sistemle yapılan bir yolculuk, aynı yolculuğa kıyasla daha az emisyon üretiyor” diyerek yanlış anlamaların önüne geçmeyi amaçlamaktadır. Ayrıca, stop-start teknolojisi sadece yakıt tasarrufu sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda hava kalitesinin korunmasına ve karbon ayak izinin azaltılmasına da katkı sağlamaktadır.
Uzmanlar, sürücülere bu sistemi kullanma ve geliştirme çağrısında bulunarak, “Her duruşta emisyonları azaltmak önemlidir” şeklinde bir mesaj vermektedirler. Bu, hem sürücülerin hem de gelecekteki nesillerin yararına olacak bir çevresel duyarlılık çağrısıdır. Dolayısıyla, start-stop sistemi sadece bireysel sürücülere fayda sağlamakla kalmaz, genel hava kalitesinin iyileştirilmesine de katkıda bulunur.