Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Habertürk TV’de gazetecilerin sorularını yanıtladı ve önemli açıklamalar yaptı. Bakan Fidan, Türk milli güvenlik sistemine odaklanarak, askeri ve istihbarat unsurlarına değindi. MİT’ten farklı olarak Dışişleri Bakanlığı’nda stratejik konuların ön planda olduğunu belirtti. Bayram tatilinde Ukrayna Barış Konferansı’nda görevlendirildiğini ve ardından Ankara’da olduğunu dile getirdi.
Bakan Fidan, Türkiye’nin BRICS’e üye olup olmayacağı konusunda Cumhurbaşkanı’nın vizyonu çerçevesinde politika izlediklerini söyledi. Brics’in ekonomik bir platform olduğunu, farklı medeniyetleri bir arada barındırması sebebiyle önemli olduğunu vurguladı. Türkiye’nin Brics üyeleriyle ilişkilerini yakından takip ettiklerini ve ekonomik işbirliği yaptıklarını belirtti.
Sayın Fidan, Rusya ve Çin ile müzakereler ve ilişkiler konusunda gelişmeleri değerlendirdi. Rusya ziyaretinde Suriye ve enerji konularının yanı sıra Türk firmalarının durumunu görüştüklerini ifade etti. Ukrayna meselesinin önemine değinerek, sorunun barışçıl çözümünü desteklediklerini ve Rusya’nın savaşı durdurma şartlarını takip ettiklerini belirtti.
Suriye meselesinde rejimle muhalifler arasındaki savaşın durduğunu ve Astana süreçlerinin olumlu etkilerinden bahseden Bakan Fidan, Suriye’ye mültecilerin geri dönüşünü desteklediklerini ifade etti. Türkiye’nin PKK ile mücadelesindeki kararlılığını vurguladı ve Amerika ile İngiltere’nin YPG konusundaki tutumuna eleştiriler yöneltti.
Avrupa’da aşırı sağın yükselişini tehdit olarak gören Bakan Fidan, Türkiye’nin AB ile ilişkilerindeki dinamikler ve aşırı sağın Türk ve Müslümanlara yönelik tavırlarını eleştirdi. AB’nin kendi içindeki sorunları ve Türklerin, Müslümanların durumunu dikkate alması gerektiğini belirtti.
Bakan Fidan, Washington’da NATO zirvesinde Türkiye’nin terörle mücadele konusundaki hassasiyetlerini ve ittifak içindeki dayanışmayı vurguladı. YPG konusunda yaşanan sorunları dile getirerek, Türkiye’nin tavrını ve beklentilerini açıkladı. Son olarak, Avrupa’da aşırı sağın yükselişini tehdit olarak gördüklerini ve Türkiye’nin AB ilişkilerindeki politikalarını açıkladı.