İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU), 2025 yılına ait Mali Bütçe Taslağı’nı kamuoyuna duyurarak, kurumun gelir ve giderleri hakkında ayrıntılı bilgiler paylaştı. Bu kapsamda, su tarifelerine uygulanacak zam oranının %30 olarak belirlendiği ifade edildi. Yapılan açıklamada, zamlı tarifenin 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren yürürlüğe gireceği vurgulandı.
Yeni su tarifeleri kapsamında, su kullanım miktarına bağlı olarak değişen fiyatlar şu şekilde düzenlendi: 0-4 metreküp suyun fiyatı 24,85 TL’den 32,31 TL’ye, 5-10 metreküp suyun fiyatı 48,04 TL’den 62,45 TL’ye, 11-20 metreküp suyun fiyatı ise 61,43 TL’den 79,86 TL’ye çıkarılacak. Ayrıca, 21 metreküp ve üzeri su tüketiminde mevcut fiyat 115,03 TL’den 149,54 TL’ye yükselecek. Bu değişiklikler, İzmir’deki su fiyatlarının önemli ölçüde artış göstermesine yol açacak.
Buna ek olarak, İZSU’nun haziran ayındaki olağanüstü genel kurul toplantısında, daha önce suya %45 oranında bir zam uygulanmıştı. Bu durum, toplamda gerçekleşen artışların, İzmir halkının su faturalarına nasıl yansıyacağı konusunda endişeleri artırdığı görülmektedir. Toplumda, suyun temel bir ihtiyaç olduğu gerçeği göz önüne alındığında, bu tür zamların halk üzerindeki olumsuz etkileri de tartışılmaktadır.
Su fiyatlarındaki bu artışların ekonomik etkileri ve halk sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri, İzmir halkının dikkatle takip ettiği bir konu olmuştur. İZSU tarafından yapılan bu zamların gerekçeleri arasında artan maliyetler, altyapı iyileştirmeleri ve sürdürülebilir su yönetimi hedefleri yer alıyor. Ancak, birçok vatandaş bu tür artışların içinde bulundukları ekonomik sıkıntıları artırdığı düşüncesindedir.
Sonuç olarak, İzmir’deki su tarifelerine yapılacak olan %30’luk zam, 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek olup bu durum, özellikle düşük ve orta gelir gruplarındaki ailelerin bütçelerini zorlayabilir. İZSU’nun bu kararı, birçok vatandaş tarafından eleştirilecek ve su fiyatlarının artışıyla ilgili çeşitli sosyal tartışmalar başlatacaktır. Yerel yönetimlerin su gibi temel ihtiyaçlar üzerindeki bu tür artışları, halk sağlığı ve ekonomik denge açısından dikkatli bir şekilde değerlendirmesi beklenmektedir. Bu zammın altındaki sebeplerin daha şeffaf bir şekilde açıklanması ve halkın endişelerinin bir nebze olsun giderilmesi için gerekli adımların atılması gerekmektedir.