Suç örgütü liderliği yaptığı iddia edilen Aziz İhsan Aktaş, 30 Aralık 2023 tarihinde aile üyeleriyle birlikte özel bir jetle İstanbul’dan Diyarbakır’a seyahat ederken yoğun bir sis nedeniyle kaza geçirmiştir. Uçak, iniş sırasında pistten çıkmış, kazanın sonucunda Aktaş ve ailesi yaralanarak hastaneye kaldırılmıştır. Bu kazanın ardından birçok detay ortaya çıkmıştır. Özellikle kaza yaptığı uçağın, hükümete yakın bir şirket olan Kalyon Holding ile ortak hisseli olmasının yanısıra, Aziz İhsan Aktaş’ın kamu kurumları ve belediyelerle olan ilişkileri dikkat çekmektedir.
Uçağın kazası sonrası yapılan incelemelerde, Aziz İhsan Aktaş’ın uçağın sahibi olduğu iki başka ortağıyla birlikte %33 hissesi bulunduğu tespit edilmiştir. Kalyon Holding ve diğer ortaklarla birlikte sahip oldukları uçak, kazadan sonraki süreçte yabancı bir şirkete satılmıştır. Bu durum, iş insanının çevresindeki bağlantıları ve iş birliklerinin genişliğini gösterirken, aynı zamanda kamuoyunda da büyük yankı uyandırmıştır.
Kaza öncesinde Aziz İhsan Aktaş’ın kamu kurumları ve belediyelerden aldığı toplam ihale bedeli yaklaşık 4.5 milyar lira olarak bilinmektedir. Bu durum da onu Türkiye’de etkili bir iş insanı konumuna getirmiştir. Hem iş dünyasındaki etkinliği hem de şahsi ilişkileri dolayısıyla, Aktaş’ın adı sık sık çetelerle anılmakta ve suç örgütü lideri olmakla suçlanmaktadır. Kaza sonrası tamamlanan tedavi sürecinin ardından, Aktaş’ın yerine yeni bir özel jet satın aldığı bilgisi de gündemin diğer bir maddesi olmuştur.
Aziz İhsan Aktaş’ın adı, sadece iş dünyasıyla değil, aynı zamanda sosyal ve siyasal tartışmalarla da anılmaktadır. Bu tür sistematik ilişkiler, çoğu zaman Türk iş hayatının karanlık yüzünü gözler önüne sermekte ve yasanın sınırlarını aşan birçok faaliyetle ilişkili hale gelmektedir. Bu çerçevede, Aktaş’ın kaza olayının ardından devam eden süreçteki pozisyonu ve eylemleri dikkatle izlenmektedir. Kaza sonrasında medyadaki haberlerin ana teması, Aktaş’ın yaralanmasının yanı sıra, onun iş hayatındaki önemli bağlantıları ve spekülatif iddialarla dolu geçmişi olmuştur.
Bunalımlı bir dönemde olan Türkiye, birçok iş insanı için riski artıran unsurlar barındırmaktadır. Özellikle, otonomiye sahip özel jetlerin kullanımı ve bunların mülkiyetleri hakkında yapılan tartışmalar, ülkedeki iş dünyasının arka plandaki karmaşıklığını ortaya koymaktadır. Aziz İhsan Aktaş’ın yaşadığı kaza, bu karmaşıklığın yalnızca bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Uçak kazasında kaydedilen yaralanmalar ve ardından yaşananlar, iş dünyasında etkin olan ilişkilerin sorgulanmasına neden olmuştur.
Sonuç olarak, Aziz İhsan Aktaş üzerinden yürütülen tartışmalar, sadece bireysel bir kaza olayı olarak kalmayıp, aynı zamanda Türkiye iş dünyasının derinliklerine inen karmaşık bir mesele haline dönüşmüştür. Kaza ile başlayan süreç, iş insanının itibarının sorgulanmasıyla devam etmekte ve birçok kesim tarafından daha dikkatli bir şekilde incelenmektedir.