1863 yılında Sultan Abdülaziz’in Mısır’a seyahati büyük coşkuyla karşılandı. Osmanlı hükümdarları genellikle İstanbul dışına sefer ve avlar dışında pek çıkmazlardı, ancak Sultan Abdülaziz’in seyahatleri farklı bir gelişme olarak kabul edildi. Sultan Abdülaziz, seyahatlerinde Bursa‘yı ziyaret edip atalarının mezarlarını ziyaret etti, İzmit’te gemilerin inişine bizzat nezaret etti. 1863’te Mısır’a seyahat eden Sultan Abdülaziz’in halk tarafından coşkuyla karşılanması, Osmanlı Devleti’nin gücünü göstermek adına önemli bir adımdı.
Mısır’da, Hidiv İsmail Paşa’nın başına buyruk davranması Osmanlı Devleti için bir sorun teşkil ediyordu. Mısır, Osmanlı’ya bağlı olduğu halde kendi isteği doğrultusunda yönetiliyordu. Sadrazam Yusuf Kâmil Paşa, Sultan Abdülaziz’i Mısır’a gitmeye teşvik ederek devletin otoritesini güçlendirmeyi amaçladı. Sultan Abdülaziz’in Mısır seyahati aynı zamanda Süveyş Kanalı meselesinde Osmanlı’nın asli rolünü Mısırlılara göstermek amacını taşıyordu.
Sultan Abdülaziz, Mısır’a 1863’te ‘Feyz-i Cihad’ vapuruyla yola çıktı. İskenderiye’de karaya çıkan padişahın yanında birçok önemli devlet adamı ve bürokrat bulunmaktaydı. Keçecizâde Fuad Paşa, Sultan Abdülaziz’in etkisini Mısırlılar’a gösterme konusunda önemli bir rol oynadı. Seyahat sırasında Mısır Hidivi İsmail Paşa’ya verdiği dersle, Osmanlı’nın zayıflığına ve devletin otoritesine vurgu yaparak diplomasi alanındaki ustalığını gösterdi.
Sultan Abdülaziz’in Mısır seyahati dönüşünde 1863’ten itibaren halkın gösterdiği sevgi ve coşkuyu değerlendirdi. Osmanlı Devleti’nin her kesiminden gelen bu destek ve sevgi, padişahın halkına olan sevgisinin bir yansımasıydı. Sultan’ın vekilleri ve memurlarından da aynı sadakati beklediğini vurguladı. Sultan Abdülaziz, İstanbul’a dönüşünde İzmir’i de ziyaret ederek burada da büyük bir karşılama ile karşılandı.
İstanbul’a döndüğünde, Sultan Abdülaziz’in karşılanması için yapılan hazırlıklar kentin her köşesinde görülmeye değerdi. Pirinççi, hasırcı, balmumcu ve diğer esnafın katkılarıyla İstanbul muhteşem bir şekilde süslendi. Sultan Abdülaziz’in karşılanması adeta bir görkem şölenine dönüşmüştü. Kapalıçarşı esnafı özel izinle gece açık bulunarak hazırlıklara katıldı ve şehir gece gündüz sürekli bir kutlama havasına büründü.
Sultan Abdülaziz’in Mısır seyahati ve İstanbul’a dönüşü, Osmanlı Devleti’nin gücünü ve halkla olan ilişkilerini gösteren önemli bir dönemiydi. Sultan’ın halkın sevgi ve desteğiyle karşılanması, devletin otoritesini güçlendirmeye ve iç ilişkileri güçlendirmeye yönelik önemli bir adımdı. Bu süreç, Osmanlı’nın dönemindeki siyasi ve toplumsal gelişmelerin bir yansıması olarak tarihe geçti.