Tarihçi ve yazar İlkin Başar Özal’a göre, Malazgirt Savaşı Anadolu’nun Türkleşmesi ve Müslümanlaşmasında önemli bir dönüm noktası olmuştur. Bu savaş, sadece Türk tarihi açısından değil dünya tarihi açısından da etkileri olan bir olaydır. Malazgirt Savaşı’nda Sultan Alparslan, ordusundan 4 kat büyük olan Bizans ordusuna karşı “Hilal” taktiğini uygulayarak büyük bir başarı elde etmiştir.
Malazgirt Savaşı, 26 Ağustos 1071 tarihinde gerçekleşmiştir. Sultan Alparslan, Selçuklu İmparatorluğu’nun başında bulunmaktadır. Bizans İmparatorluğu ise, imparator Diogenes’in komutasındaki birliklerle Anadolu’ya saldırmaktadır. Sultan Alparslan, ordusunu donanımlı ve iyi eğitimli hale getirerek karşılık verme kararı almıştır.
Sultan Alparslan, Malazgirt Ovası’nda Bizans ordusuyla karşı karşıya gelmiştir. Bizans ordusunun sayıca üstünlüğüne rağmen, Sultan Alparslan’ın liderliğindeki Türk ordusu “Hilal” taktiğini başarıyla uygulamıştır. Bu taktik sayesinde Türk ordusu, daha küçük bir alanda daha etkili bir şekilde savaşmış ve zafer elde etmiştir.
Malazgirt Savaşı’nın sonucunda Sultan Alparslan, Bizans İmparatorluğu’na ağır bir mağlubiyet tattırmıştır. Bu zaferle birlikte Anadolu’nun kapıları Türklere açılmış ve Türkleşme süreci hızlanmıştır. Anadolu, artık Türklerin yurdu olmuş ve Müslümanlaşma süreci de ivme kazanmıştır.
Sultan Alparslan’ın Malazgirt Savaşı’ndaki başarısı, tarihe “Hilal” taktiğini kazandırmıştır. Bu taktik, düşman ordusunu kuşatıp içeri girmesine izin vermeden çembere alarak etkisiz hale getirmeyi amaçlamaktadır. Malazgirt Savaşı, bu taktiğin başarılı bir şekilde uygulandığı ve zafer elde edildiği nadir örneklerden biridir.
Sonuç olarak, Malazgirt Savaşı Anadolu’nun ve Türk tarihinin dönüm noktalarından biridir. Sultan Alparslan’ın liderliğindeki Türk ordusu, başarıyla uyguladığı “Hilal” taktiği sayesinde büyük bir zafer elde etmiş ve Anadolu’nun Türkleşmesi ve Müslümanlaşmasına öncülük etmiştir. Bu zafer, Türk milleti için büyük bir onur kaynağı olmuş ve tarihe mühür vurmuştur.