Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla yeniden hayat bulmaya başlayan Diyarbakır’ın tarihi Sur bölgesi son 11 ayda 1 milyon kişiyi ağırladı. Tarihi kökleri 10 bin yıl geriye giden bu bölge, Türkiye’nin dört bir yanından ve yurtdışından gelen ziyaretçilerin ilgi odağı haline geldi. Özellikle hendek olayları sırasında büyük yıkım yaşayan Sur, bir dönem ‘hayalet bölge’ olarak adlandırılmıştı; ancak gerçekleştirilen kapsamlı restorasyon çalışmalarının ardından yeniden canlanmış durumda.
Sur bölgesinin yeniden canlanması, bölgede faaliyet gösteren esnaflar için sevinç kaynağı oldu. Yaz sıcaklarında bile ziyaretçi akınına uğrayan Sur’da, insanlar tarihi mekanları ziyaret etmekle kalmayıp, aynı zamanda kültürel etkinlikler de yapıyorlar. Özellikle Dört Ayaklı Minare ve Yenikapı Sokak’ta, hendek olayları sırasında büyük tahribat yaşayan bu alanlarda, müzik eşliğinde halay çekmek geleneksel bir eğlence haline geldi. Bu sosyal etkinliklerin de katkısıyla Sur, bir cazibe merkezi haline geldi.
Diyarbakır’ın tarihi mimari eserleri arasında yer alan 5’inci Harem-i Şerif Ulu Cami, Sur Kalesi, İç Kale, çeşitli kiliseler, geleneksel konaklar, camiler ve hanlar gibi yerler, hem yerli hem yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Özellikle büyük şehirlerden İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Konya gibi yerlerden gelen turistler, bu tarihi bölgede keyifli vakit geçiriyorlar.
Son 11 ayda Diyarbakır’ın Sur ilçesine gelen ziyaretçi sayısının 1 milyona ulaştığı bildiriliyor. Bu, bölgedeki turizm potansiyelinin oldukça yüksek olduğunu gösteriyor. Restorasyon çalışmalarının kalitesi, tarihi alanların korunması ve turizme kazandırılması ile birlikte Sur bölgesi, hem tarihî hem de kültürel bir merkez olmayı sürdürüyor. Ziyaretçilerin tarihî ve kültürel değerlerle dolu bu alanları keşfetmeleri ve yerel halkla etkileşimde bulunmaları, bölge ekonomisi açısından da olumlu sonuçlar doğuruyor.
Ayrıca, Sur’un yeniden canlanması, bölgede yaşayan insanların yaşam standartlarını artırma potansiyeline sahip. Restorasyon çalışmalarının yerel halk üzerindeki olumlu etkisi gözlemleniyor. Ziyaretçi sayısındaki bu artış, esnaf için büyük bir gelir kaynağı oluştururken, şehrin ekonomik yapısının da güçlenmesine katkıda bulunuyor. Sur, sadece tarihi bir bölgede değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel bir etkileşim platformu haline geldi.
Tüm bu gelişmeler, Diyarbakır’ın tarihi Sur bölgesinin sadece yerel halk değil, ulusal ve uluslararası düzeyde de büyük bir ilgi gördüğünü ortaya koyuyor. Geçtiğimiz yıllarda yaşanan zorlukların ardından yaşanan bu canlanma, tarihi ve kültürel değerlerin önemini bir kez daha hatırlatıyor. Bölgede yapılanlar, Türkiye’nin zengin geçmişini ve kültürel mirasını koruma ve tanıtma çabalarının başarılı sonuçlar verdiğini de gösteriyor.