2011 yılında başlayan Suriye iç savaşı, birçok aktörün ve ülkelerin müdahalesiyle karmaşık bir hale gelmiştir. Savaşın başından itibaren, Suriye halkı özgürlük ve demokrasi talepleriyle sokaklara dökülmüş, bu hareketler zaman içinde silahlı çatışmalara dönüşmüştür. Savaşın seyrinin değişmesi ve belirli grupların güç kazanması, Suriye hükümetinin destekçileri ile muhalefet arasında derin bir uçurum oluşturmuştur. 2023 yılı itibariyle, Suriye hükümetinin birçok bölge üzerinde kontrolü yeniden sağlaması, ülkede zafer kutlamalarına neden olduğunu görmekteyiz.
Bu zafer kutlamaları özellikle Şam’da, hükümet yanlısı gruplar tarafından coşkuyla yapılmakta, Suriye Devleti’nin geçmişine ve Baas Partisi’ne olan sadakatleri vurgulanmaktadır. Fakat, bu durum Türkiye’de yaşayan bazı Suriye Baas destekçileri için bir hüzün kaynağı haline gelmiştir. Türkiye’deki Baas destekçilerinin, Suriye’deki gelişmeleri ve hükümetin zaferini kutlamak yerine, daha çok yasta oldukları gözlemlenmektedir. Bu durum, Türkiye’deki Suriye diasporasının bazı kesimleri arasında derin bir çatışma ve bölünmeye sebep olmuştur.
Özellikle Türkiye’de yaşayan, Suriye hükümetini destekleyen kesimler, Şam’daki zafer kutlamalarına sevinmek bir yana, süregelen savaşın Türkiye’deki bazı topluluklar üzerinde yarattığı etkiyi daha çok dram olarak değerlendirmektedir. Bu kesimler, savaşın yarattığı yıkım ve kayıpların, hükümetin güçlenmesiyle göz ardı edilmeye çalışıldığını ifade etmektedir. Suriye’deki iç savaşın, sadece devletin kontrolünü güçlendirmekle kalmadığı, aynı zamanda birçok Suriye vatandaşının hayatını kararttığı gerçeği, bu kesimlerin yasını tutmasına neden olmaktadır.
Öte yandan, Suriye’de rejim güçlerinin elde ettiği bu kısa vadeli zaferler, uluslararası ilişkilerde de farklı yankılara sebep olmaktadır. Suriye hükümetinin yeniden kontrol sağladığı bölgelere ilişkin uluslararası bir destek algısı oluşmuş; ancak bu durum, Suriye halkının maruz kaldığı insani krizlerin ve savaş suçlarının unutulmasını da beraberinde getirmektedir. Bu bağlamda, Türkiye’de yaşayan Baas destekçilerinin karşılaştığı durum, aslında daha geniş bir insan hakları sorunudur.
Savaş sürecinde yaşananlar, Suriye’deki siyasi manzaranın yanı sıra, Türkiye’nin kendi iç dinamiklerini de etkilemiş; Suriye kökenli mülteci topluluklar ile Türk toplumu arasında gerilimleri artırmıştır. Türkiye’deki birçok insan, Suriyeli mültecilerin ülkelerindeki savaşın sona ermesini beklerken, aynı zamanda bu mülteci toplumunun entegrasyon sürecinde yaşanan zorluklara da tanıklık etmektedir. Türkiye’deki Baas destekçileri, çelişkili bir şekilde ülkelerine dönerken, geçmişlerine ve bıraktıkları hayata dönme hayali ile yaşarken, bir yandan da mevcut siyasi iklimin yarattığı baskılarla yüzleşmektedir.
Sonuç olarak, Suriye hükümetinin zafer kutlamaları, Türkiye’deki Baas destekçileri tarafından hüzün ve kayıplarla karşılanmakta; Suriye iç savaşının yarattığı yıkım ve insani krizler ise hala görmezden gelinmektedir. Her ne kadar zafer kutlamaları yapılmakta olsa da, bu durumun gerisinde yatan acılar ve çatışmalar, Suriye halkının gerçek hikayesini oluşturmaktadır.