Ömer Çelik, Suriye’deki gelişmelerin Türkiye’nin son dönemdeki en önemli meselelerinden biri olduğunu belirtti. Suriye’deki 61 yıllık Baas rejiminin sona erdiğini ifade eden Çelik, Türkiye’nin Suriyelilere yönelik desteğini ve Türk bayrağının Suriye sokaklarında dalgalanmasını, olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi. Türkiye’nin Suriye’nin toprak bütünlüğüne verdiği önemi vurgulayan Çelik, Beşar Esad’ın iktidardan düşmesinin ardından Suriye’de tek bir siyasi odak tarafından yönetilen bir yapının eski düzeni tekrar etmesini beklememenin gerektiğini dile getirdi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in yaptığı açıklamalarda, MYK ve MKYK üyelerinin illere giderek süreçleri yönettikleri belirtilirken, genel başkanlarının katılımı ile bu sürecin devam ettiğine dikkat çekildi. Türkiye’nin, son 70-80 yıldaki en ağır gündem maddesi ile karşı karşıya olduğu ifade edildi. Çelik, Rusya-Ukrayna savaşının 4. yılına girdiğini ve NATO’ya dair yapılan silahlanma açıklamalarının tansiyonu artırdığını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın barış inisiyatifine destek verilmemesinin sonuçlarını acı bir şekilde gördüklerini kaydetti.
Çelik, Suriye’deki durumu Gazze ile birlikte ana gündem maddesi olarak belirledi. 61 yıllık Baas rejiminin sona erdiği süreçte, Suriye halkının geleceğe umutla bakmasının önemine vurgu yaparak gayet olumlu bir ruh halinin hâkim olduğunu belirtti. Suriye’de Türk bayrağının dalgalanmasının, Türkiye’nin Suriyelilere verdiği destek ve olumlu duyguların bir ifadesi olduğunu söyledi. Türkiye’nin Suriye’nin sömürülmesi yerine Suriyeliler tarafından yönetilmesi gerektiği fikrini yineledi. Son 12 yıl içinde Türkiye’nin büyükelçiliğinin yeniden açılması ve bayrağın göndere çekilmesi, Türkiye’nin Suriye’deki varlığının ve desteklerinin bir göstergesi olduğunu ifade etti.
BAAS REJİMİNİN ÇÖKÜŞÜ VE ULUSLARARASI DESTEK ÇAĞRISI
Çelik, Suriye meselesinin uluslararası gözlerden değerlendirildiğinde, Baas rejiminin neden bu kadar uzun süre ayakta kalabildiğinin anlaşılmadığını belirtti. Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde tarihin doğru bir yanında durduğunu ve bu süreçte milletin zorluklara rağmen dayanışma gösterdiğini vurguladı. Çelik, Esad’ın iktidarını kaybetmesinin ardından bir siyasi odağın tek başına yönetim sağlamasının mevcut durumu tekrarlayacağını belirtti. Suriye’nin toprak bütünlüğü ve milli egemenliği için uluslararası topluma düşen görevin destekte bulunmak olduğunu ifade etti.
Çelik aynı zamanda Suriye’deki gelişmelere dair kötü senaryolar oluşmaması için Türkiye’nin kardeşçe yaklaşımını sürdürdüğünü ve güvenlik önlemlerinin ihmal edilmeden devam ettiğini belirtti. Yeni yönetimden olumlu mesajlar geldiğini, hukukun üstünlüğüne vurgu yaparak bir anayasayı yeniden gözden geçireceklerini açıkladıklarını aktardı. Bu anayasanın Suriye’nin geleceği için bir temel oluşturacağına dikkat çekti.
Çelik, Suriye’de yaşanan bazı hareketliliklerin arkasında Türkiye’nin olduğunu iddia edenlerin yanlış bilgiye sahip olduğunu belirten bir açıklama yaptı. Türkiye’nin inisiyatifinin, kan dökülmesini önlemek amacıyla alındığını söyledi. HTŞ (Heyet Tahrir el-Şam) terör örgütünün hareketliliğinin, Türkiye’nin desteklediği bir yapı olmadığını tekrarladı. Geçmişteki senaryoların bugünde tekrar yaşanmaması için çaba sarf edildiğini vurguladı.
Batılı ülkelerin Suriye’ye destek konusunda tutumlarını izlediklerini ve Suriye’ye yönelik yapılacak yardımlarda dikkatli olunması gerektiğini belirtti. Çelik, böyle standartların dayatılmasının doğru olmadığını, asıl önemli olanın bölge ülkeleri ile batılı ülkelerin Suriye’ye yardım etmesi gerektiği ifade etti. Terör örgütleri ile işbirliği yapmanın da çok uluslu bir yaklaşım olmad