Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın, Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen Es-Safedi, Ürdün Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Yusuf el-Huneyti ve Ürdün Genel İstihbarat Departmanı Başkanı Tümgeneral Ahmed Husni ile Ankara’da bir toplantı gerçekleştirdi. Bu toplantı, Suriye’de terör örgütleriyle mücadele konusunu ana gündem maddesi olarak belirledi. Toplantı sonrası Fidan ve Safedi ortak bir basın toplantısı düzenleyerek, görüşmelerin sonuçlarını paylaştı. Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen Es-Safedi, daha sonra Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından da kabul edildi.
Basın toplantısında, Fidan önemli açıklamalarda bulundu. “PKK’nın, Kürt kardeşlerimizin asil duygularını sömürerek oluşturdukları şiddet imparatorluğunun artık çökme aşamasına geldiğini” söyleyen Fidan, batılı ülkelerin bölgedeki emellerinin farklı olduğunu belirtti. DEAŞ’ı bahane ederek PKK’nın güçlendirilmesine karşı Türkiye’nin, her türlü oyunu görebilecek ve bozabilecek bir duruma sahip olduğunu vurguladı. Bununla birlikte, DEAŞ’ın Müslüman toplumlar için büyük bir tehdit oluşturduğunu ifade etti. Fidan, dinin istismar edilerek yapılan terör eylemlerinin ve bunun neticesinde toplumların ve devletlerin yaşadığı istikrarsızlığın, Türkiye’nin sessiz kalacağı bir durum olmadığını belirtti. İslam toplumlarının ortak sorunu olan DEAŞ ile mücadele için büyük bir hassasiyetle çalışmalar yürütüldüğünü belirtti.
Toplantının gündem maddelerinden biri de harita üzerinde yapılan çalışmalar oldu. Fidan, Suriye’de DEAŞ’ın hangi alanlardan saldırı düzenleyebileceği, bu noktada atılacak ortak adımlar, taktik ve stratejik planlamaların askeri ve istihbari yetkililerle harita üzerinde tartışıldığını ifade etti. Bu tür toplantıların, terörle mücadelede etkinliği artırmak ve bölgedeki güvenliği sağlamak açısından büyük önem taşıdığına dikkat çekti.
Tüm bu gelişmeler, Türkiye’nin terör örgütleri ile mücadelesinin yanı sıra bölgedeki istikrarın sağlanmasında da ne denli kararlı olduğunu göstermektedir. Türkiye, yalnızca kendi ulusal güvenliği için değil, aynı zamanda komşu ülkelerdeki terör tehdidinin bertaraf edilmesi için de aktif rol oynamaktadır. Bu tür uluslararası işbirlikleri, terörle mücadelede ve bölgesel güvenlikte etkili çözümler üretmek adına hayati bir öneme sahiptir. Fidan’ın açıklamaları doğrultusunda, Suriye’deki PKK ve DEAŞ ile mücadele stratejilerinin daha derinlemesine ele alınacağı ve bu süreçte Ürdün ile olan ilişkilerin güçlendirileceği anlaşılmaktadir.
Özetle, Türkiye ve Ürdün’ün gerçekleştirdiği bu toplantı, terörle mücadelede yeni bir sayfa açma potansiyelini barındıran önemli bir adım olarak kaydedilmektedir. Ülkeler arası işbirliğinin arttığı bu dönemde, her iki tarafın da ortak tehditlerle mücadelede daha dayanışmalı bir yaklaşım sergilemesi, bölgedeki barış ve istikrar için elzemdir.