Son dönemde Suriye’de Türkiye aleyhtarlığına yönelik artan tepkiler, geçen cuma günü camilerde yapılan atamalarla doruk noktasına ulaştı. Türkiye’nin Suriye’ye verdiği destek, bölgedeki gerilimi artırırken, bazı kesimler bu durumu kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaya başladı. Suriye’deki bazı gruplar, Türkiye’yi hedef alarak ülkede yüksek gerilim yaratmaya çalıştı.
Özellikle Azez’deki Meytem Camisinde yapılan cuma hutbesinde, Türkiye’ye yönelik sert eleştiriler ve iddialar dile getirildi. Hutbede, Türkiye’nin Suriye’ye atadığı isimlerin yolsuzluklarla ilişkili olduğu ve ülkeye karşı ırkçı politikalar izlediği iddiaları dile getirildi. Müslümanları barışçıl gösterilere çağıran hutbe, Türkiye’nin Suriyelilere yönelik baskıcı bir politika izlediği yönünde algı oluşturmayı hedefledi.
Türkiye’nin Suriye’ye yönelik politikalarının sorgulandığı bu hutbeler, Türkiye’ye karşı olumsuz bir algı oluşturmayı amaçladı. Suriye’deki din görevlileri ve camiler, Türkiye aleyhine propaganda yaparak halkı etkilemeye çalıştı. Yapılan atamalar eleştirilirken, bayraklar yırtıldı ve Türkiye aleyhine gösteriler düzenlendi. Bu durum, Türkiye-Suriye ilişkilerinde yeni bir gerilimin fitilini ateşleyebilir.
Kuzey Suriye’de Türkiye karşıtı kampanyaların artmasıyla birlikte, daha sert hutbeler verilme ihtimali de gündeme geldi. Din görevlilerinin halkı etkileme amacıyla kullandıkları hutbeler, Türkiye’ye karşı olumsuz bir hava oluşturmayı hedefliyor. Özellikle bayrak yırtma ve Türkiye’ye karşı düzenlenen gösteriler, bu propagandanın bir sonucu olarak görülüyor.
Suriye’deki Türkiye karşıtı atmosferin artması, bölgedeki gerilimi tırmandırabilir. Önlem alınmazsa, Türkiye’nin Suriye politikaları daha fazla eleştirilebilir ve halk arasındaki gerilim artabilir. Türkiye’nin bölgedeki Suriyelilere yönelik politikaları ve atadığı kişiler hakkında yapılan eleştiriler, iki ülke arasındaki ilişkilerin geleceğini belirleyebilir. Bu nedenle, Türkiye’nin bölgedeki politikalarını gözden geçirmesi ve halkın tepkilerini dikkate alması önem taşımaktadır.