Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye’nin yeni Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani ile gerçekleştirdiği bir görüşmenin ardından ortak bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda Suriye’deki güvenlik durumu üzerinde yoğunlaştıklarını ifade eden Bakan Fidan, “Ülkede istikrarın tam olarak sağlanması için atılması gereken adımlar üzerinde durduk. Siyasi, ekonomik ve insani meseleleri değerlendirdik. Türkiye olarak Suriye’ye her alanda destek vermeye hazır olduğumuzu belirttik. Bu çerçevede ikili işbirliğimizi daha kurumsal hale nasıl getirebileceğimizi tartıştık. Esat rejiminin devrilmesinin üzerinden bir aydan fazla bir zaman geçti ve artık Suriye’de yeni bir sayfa açıldı. Bu fırsatın Suriye’deki yeni yönetim ve uluslararası toplum tarafından doğru bir şekilde kullanılması şarttır. Özellikle Suriyelilerin öncülüğünde kapsamlı bir siyasi sürecin oluşturulmasının büyük önem taşıdığı vurgusunu yaptık. Suriye’deki tüm dini, etnik ve mezhepsel grupların kucaklaşma zamanı gelmiştir ve yeni yönetimin kapsayıcı bir anlayışla hareket etmesi memnuniyet vericidir. Türkiye olarak ulusal diyalog konferansının Suriye’deki tüm birleşenlerinin iradesini yansıtmasına yönelik çabaları destekliyoruz. Bu tarihi dönüm noktasında uluslararası topluma düşen görev, Suriye’ye her türlü desteği sağlamaktır,” dedi.
Suriye halkının kendi ayakları üzerinde durmasına yardımcı olunması gerektiğini dile getiren Fidan, “Suriye’yi bir rekabet alanı olarak görmemeliyiz; aksine bir işbirliği alanı olarak değerlendirmeliyiz. Geçtiğimiz hafta sonu Riyad’da düzenlenen toplantıda bu konuları derinlemesine ele aldık. Yeni yönetimle sürekli olarak yapıcı bir diyalog ve anlaşma geliştirmemiz gerekiyor. Esat rejiminin kötü bir mirası olan Suriye’ye yönelik yaptırımlar hala yürürlükte ve bunların kaldırılması için yoğun bir diplomatik çaba sürdürülüyor. Amerika Birleşik Devletleri’nin yaptırımlara kısmi muafiyet getirmesi mümkün oldu, Avrupa Birliği’nin de benzer bir çalışma yürüttüğünü anlamaktayız. Temel kamu ve altyapı hizmetlerinin verilebilmesi için bu yaptırımların kaldırılması şart. Yaptırımların kalkması durumunda ülkenin normalleşme süreci hızlanacaktır, bu da milyonlarca Suriyelinin ülkelerine dönmesi için gerekli koşulları yaratacaktır. Ayrıca, Suriye’nin DAEŞ gibi terör örgütleriyle mücadele kapasitesi artacaktır. Uluslararası toplum, devlet kurumlarının yeniden yapılandırılması ve kapasite inşası alanında Suriye’ye destek vermekte de önemli bir rol oynamalıdır. Türkiye olarak bu konulardaki tecrübelerimizi paylaşmaya hazırız,” ifadelerini kullandı.
Bakan Fidan, 12 yıl aradan sonra geçen ay Şam Büyükelçiliği’nin açıldığını hatırlatarak, “Halep Başkonsolosluğumuz inşallah 20 Ocak 2024 tarihinde faaliyete geçecek. Türk Hava Yolları’nın uçuşlarına da yakında başlanacağını göreceğiz. Esat rejimi, Suriye’de yıllarca terör örgütlerine ev sahipliği yaptı ve terör ihraç etti. Yeni Suriye’de PKK, YPG ve DAEŞ gibi terör örgütlerinin yeri yok. Yeni yönetimin terörle mücadele konusundaki kararlılığından memnuniyet duyuyoruz ancak şimdi bunun uygulamaya geçirilmesi gerekiyor. Terör örgütleriyle mücadele konusunda üçüncü ülkelerle işbirliği yapma konusunda önemli bir deneyime sahibiz ve yeni Suriye yönetimiyle de benzer bir işbirliği tesis etmek istiyoruz. İstihbarat paylaşımından askeri kabiliyet geliştirmeye kadar birçok alanda işbirliğine hazırız. DAEŞ ile mücadele konusunda operasyonel destek sağlamaya da hazır olduğumuzu hem yeni yönetime hem de komşu ülkelere ifade ettik. Özellikle DAEŞ kamplarının ve cezaevlerinin yönetimi konusunda yeni yönetime yardımcı olmaya da hazırız. Suriye’nin geleceğinde teröre yer yoktur. Suriye’nin parçalanmasına asla rıza göstermeyeceğiz