Suriye, 2011 yılında patlak veren iç savaşla birlikte tarihi bir yıkıma uğramış ve görünce major insani krizlerden birine tanıklık etmiştir. Özellikle Beşar Esad’ın 2000 yılında babası Hafız Esad’ın ölümüyle iktidarı devralmasının ardından halkına uyguladığı zulümler yüzünden milyonlarca Suriyeli, komşu ülkeler Ürdün, Lübnan, Irak, Türkiye ve pek çok Avrupa ülkesine sığınmak zorunda kalmıştır. Başkent Şam’ı yönetiminde tutmaya çalışan Beşar Esad, aynı zamanda İran ve Rus birliklerinin ülkeye girmesine de izin vermiştir. Türkiye ise, bölgedeki YPG ve PKK terör örgütlerine karşı güvenliği güçlendirmek amacıyla Suriye Milli Ordusu’nu destekleyerek, sınır güvenliğini sağlama çabası içinde olmuştur.
Buna karşın, Suriye halkı 2011 yılından beri büyük bir yıpranma sürecine girmiş ve halkın iradesi 61 yıl boyunca ülkede tamamen ortadan kalkmıştır. Suriye’nin yönetimi ve halkı, özgürlüğünü yeniden kazanmak için bölgedeki hakim güçlerin geri çekilmesini mümkün görülmektedir. Suriye’deki muhalif güçlerin, 8 Aralık tarihinde Şam yönetimini devirerek Baas rejimini düşürmelerine rağmen, hala terör örgütleri ve iç savaşın getirdiği güç mücadeleleri nedeniyle Suriye tam anlamıyla özgürlüğüne kavuşamamıştır. Yeni Şafak Gazetesi’nden Ali Saydam, “Suriye Nasıl Kurtulur?” başlıklı yazısında, Suriye hükümeti ve halkının özgürlüğe kavuşması için atılması gereken adımları sıralıyor.
1. ABD Terör Örgütlerine Silah Bıraktırabilir
Suriye’nin Kuzeyinde, YPG ve PKK gibi terör örgütleri, Münbiç ve Tel Rıfat gibi bölgelerden temizlenmiştir. Bu bölgelerde ciddi petrol ve doğalgaz kaynaklarının bulunması, özellikle İsrail ve Amerikan yönetimlerinin dikkatini çekmektedir. Eğer ABD, bölgeden çekilme kararı alır ve YPG ile PKK’ya olan yardımlarını durdurursa, bu durum terör örgütlerinin silah bırakmayı kabul etmesiyle sonuçlanabilir. Böyle bir gelişme, Suriye’nin yeniden ayağa kalkmasında önemli bir adım olacaktır.
2. Vadedilmiş Topraklardan Vazgeçilmelidir
İsrail Hükümeti’nin uzun yıllardır üzerinde durduğu ‘Vadedilmiş topraklar’ iddiasından vazgeçmesi, bölgedeki topraklarının yanı sıra Golan Tepeleri’ni de ikinci kez ele geçirmesine neden olmuştur. Bu durumda, Suriye halkının toprak bütünlüğü sağlanmış olacaktır.
3. Trump Verdiği Sözü Tutmalıdır
Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın iktidara gelmeden önce Suriye meselelerinin kendilerini ilgilendirmediği yönünde açıklamaları bulunmaktaydı. Trump bu ifadelerinden vazgeçerse, bölgede yeni bir kargaşa çıkma ihtimali oldukça yüksek olmaktadır.
4. Suriye Ekonomisi Kalkınmalıdır
Heyet Tahrir Eş-Şam (HTŞ) lideri Colani, Suriye’de geçici yönetim üstlenmiştir. Ülke ekonomisinin yeniden ayağa kaldırılması ve yıkılan bölgelerin rehabilitasyon süreci, Suriye halkının refahını artırmada kritik rol oynamaktadır.
5. Etnik Gruplar Barış İçinde Yaşamalıdır
Suriye, Sünni Araplar, Hristiyanlar, İsmaililer, Arap Alevileri, Türkmenler ve Ermeniler gibi birçok farklı etnik grubu barındırmaktadır. Savaşın 2011 yılında mezhep savaşı olarak değerlendirilmesi, farklı etnik grupların bir arada barış içinde yaşamalarının önemini ortaya koymaktadır. Suriye’deki yeni hükümetin bu tür ayrışmalardan kaçınması, ülkenin huzuru ve kalkınması açısından hayati öneme sahiptir.
6. Rusya ve İran Bölgeden Çekilmelidir
Rusya, uzun yıllardır sıcak denizlere açılma çabasını sürdürmektedir