Olay, 14 Aralık 2023 tarihinde İstanbul’un Taksim bölgesinde gerçekleşti. İddialara göre, 11 yaşındaki Nesrin Cuma, saat 16.00 sularında evinden çıkarak Taksim’de bulunan bir Kur’an kursuna gitmeyi amaçladı. Ancak, zaman geçtikten sonra Nesrin’in geri dönmemesi üzerine ailesi saat 19.00 civarlarında endişelenerek arayışa girişti. Ne yazık ki, Nesrin’i bulmakta başarılı olamayan yakınları, saatler ilerledikçe kaygıları daha da arttı.
Nesrin’in babası Akıl Cuma, saat 22.00 civarında polisle irtibata geçerek kızına İETT otobüsünün çarptığına dair bilgi aldı. Bu üzücü gelişme üzerine, aile hemen Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gitti. Hastaneye vardıklarında, acılı aileye burada kızlarının hayatını kaybettiği bildirildi. Geride kalan ailesi büyük bir yas ve şok içinde hastaneden ayrılmak zorunda kaldı. Kızlarının cenazesi, otopsi işlemleri için Adli Tıp Kurumu Morgu’na götürüldü.
Olayın gerçekleşmesinin ardından otobüs şoförü Hüseyin S., polis tarafından gözaltına alındı. Aileni adına bu durumdan duydukları üzüntüyle birlikte, Hüseyin S. hakkında resmi şikayette bulunmak için polis merkezine başvurdu. Aile hem yasal olarak adaletin yerini bulmasını istedi hem de böyle acı bir olayın tekrarlanmaması için gerekli önlemlerin alınmasını talep etti.
Otobüs şoförü Hüseyin S.’nin emniyetteki işlemleri tamamlandıktan sonra, 14 Aralık tarihinde adliyeye sevk edilmesi sağlandı. Şoför, savcılıktaki ifadesinin ardından mahkemeye yönlendirildi. Ancak, burada verilen karar gereği, şüpheli kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Bu gelişme, ailenin haklı tepkisine neden oldu ve savcılık, mahkeme kararına itiraz etmeye karar verdi.
Olayın ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, verilen serbest bırakma kararının yeniden değerlendirilmesi için harekete geçti. Aile, mahkemenin verdiği bu karara itiraz edilmesiyle birlikte, yaşanan olaya dair kamuoyunda daha fazla farkındalık yaratmayı ve benzer trajedilerin önüne geçilmesi adına destek almaya niyetli olduklarını ifade etti. Olayın yaşandığı günden bu yana, Taksim gibi yoğun bir bölgede yaşanan böyle trafik kazaları karşısında, herkesin daha dikkatli olması gerektiği vurgulandığı gibi, gerekli güvenlik önlemlerinin de sıkı bir şekilde uygulanması gerektiği sürekli dile getirilmektedir.
Nesrin Cuma’nın hayatına son veren bu trajik olay, yalnızca ailesini değil, toplumu da derinden etkiledi. Ek olarak, olayın arka planında yatan trafik güvenliği eksikliklerinin yeniden ele alınması gerektiği düşünülmektedir. Bu tür olayların önlenmesi için yetkililerin gerekli adımları atması, çocukların ve yayaların güvenliğinin sağlanması adına büyük bir önem taşımaktadır.