Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerine yaptığı konuşmada, yasaların adalet ve kamu düzeni açısından ne kadar önemli olduğunu vurguladı. Tanrıkulu, hukukun, vatandaşların başı derde düştüğünde başvurabilecekleri bir mekanizma olduğunu belirtti. Ancak, bu yasanın altında yatan sorunların öngörülebilir olmadığını ifade etti. “Neden torba yasa yapıyorsunuz? Adı Noterlik Yasası ama noterlikle ilgisi olmayan 12 yasa var” diyen Tanrıkulu, bu durumun Anayasa’ya aykırı bir düzenin oluşmasına neden olduğunu dile getirdi.
TBMM’de devam eden görüşmelerde, Tanrıkulu, parlamento işleyişine dair eleştirilerde bulunarak, mevcut yasaların Anayasa’ya ne kadar uygun olduğunu sorguladı. “Bir parlamento bu kadar çok Anayasa’ya aykırı yasa yapabilir mi? Anayasa Mahkemesi kararları geriye dönük yürümüyor. Bu sebeple, oluşturduğunuz kamu düzeni yasallaşmış oluyor,” dedi. Tanrıkulu, Anayasa’ya aykırı bir düzen oluşturulmasının, Türkiye’nin demokratik yapısının sorgulanmasına sebep olduğunu da belirtti.
“Türkiye Rejimi Demokrasiden Uzak”
Tanrıkulu, “Hiç kimse Türkiye’ye demokratik demiyor. Yumuşak mı sert mi bir otokrasi arasında gidip geliyoruz” şeklinde eleştirilerde bulundu. Özellikle Etki Ajanlığı Yasası’nın gerekliliği üzerine ise, “Bu yasaya teorik olarak ihtiyacınız var mı? Bana göre yok. Çünkü zaten var olan torba ceza maddeleri, ihtiyacı karşılıyor” ifadesini kullandı. Türkiye’deki yargı sisteminin bağımsız olmadığını vurgulayan Tanrıkulu, “İstediğiniz insanı istediğiniz gibi bir soruşturma açarak içeri alabiliyorsunuz,” dedi.
Türkiye’nin rejiminin demokrasi olmadığını hem içte hem dışta kabul ettirmek için bu tür yasaların çıkarıldığına değinen Tanrıkulu, Türkiye’nin artık demokrasi liginde olmadığını vurguladı. Avrupa’nın bu konudaki gözlemlerini de dikkate alarak, “O devletler Rusya, Gürcistan, Kırgızistan, Macaristan’dır,” dedi. “Bu kayyum yasasına ihtiyaç duyuyorsunuz” ifadesiyle kayyum atanmasının, toplumsal barışı zedelediğini belirtti. Özellikle Ahmet Özer ve Ahmet Türk gibi isimlerin suçsuz olduğunu ve bu tür uygulamalarla toplumsal barışın altına dinamit koyulduğunu ekledi.
Son olarak Tanrıkulu, “Böyle bir barış siyaseti, demokratik siyasete dönüşmez. Siyaseti bu uygulamalarla zehirlediniz” diyerek sözlerini sonlandırdı. Bu konuşma süreci ve içerikleri, Türkiye’deki demokrasi ve hukuk devleti anlayışının yeniden sorgulanmasına yol açıyor.
0  Mutlu 0  Üzgün 0  Sinirli 0  Şaşırmış Benzer Haberler |
