Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana geçen 101 yıllık ekonomi tarihi, ‘yapanlar’ ve ‘satanlar’ın icraatlarına tanıklık etti. Ülkenin dört bir yanında fabrikaların kurulması ve tesislerin inşa edilmesiyle başlayan cumhuriyetin ilk yılları, devletin elinde bulunan her şeyin satıldığı son yıllara evrildi. 63 yıl boyunca ilmek ilmek örülüp geleceğe miras bırakılan fabrikalar, tesisler ve işletmeler, son 20 yılda hızla el değiştirdi. Ülke, miras bırakanların Türkiye’sinden miras yiyenlerin Türkiye’sine dönüştü. 1986 yılından bu yana her 100 liralık özelleştirme satışının 97 lirasını yapan AKP, kamu mallarını satma konusunda rekorlar kırıp tarihe geçti.
Savaştan yeni çıkmış genç Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk’ün önderliğinde askeri zaferini ekonomik zaferle taçlandırmayı başardı. Şeker fabrikaları, tekstil fabrikaları, silah fabrikaları, otomobil fabrikaları ve hatta uçak fabrikaları kurularak ülkenin sanayisi güçlendirildi. 1923’ten Atatürk’ün ölümüne kadar geçen 15 yıllık dönemde 41 fabrika kuruldu. Atatürk, demir-çelik dahil 5 fabrikanın temelini atarken, bu tesislerin açılışını göremedi. Atatürk, finansal altyapıyı güçlendirmek için her bir sanayi kolu için ayrı destekleyici bankalar kurmaya başladı. Atatürk döneminde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası da dahil olmak üzere 12 banka kuruldu.
Atatürk döneminden 1986’ya kadar, yani 63 yılık süreçte her hükümet ülkeye yeni fabrikalar ve tesisler kazandırdı. Ancak 1986’dan itibaren özelleştirmeler başladı ve ülke mirası satılmaya başlandı. Özelleştirmeler, iktidara gelen hükümetlerin mali sıkıntılarını hafifletmek için bir kurtarıcı haline geldi. 1986’dan 2004’e kadar 4.8 milyar liralık özelleştirme yapılırken, 2004’ten bugüne kadar 146.1 milyar liralık satış gelirinin yüzde 97’si yapıldı. Ancak satış gelirlerinin büyük bir kısmı borçlara harcandı, elde avuçta bir şey kalmadı.
Her yıl bir listenin sonuna ekleyerek devam eden özelleştirmeler, Türkiye’nin dört bir köşesindeki fabrikaları, işletmeleri ve taşınmazları kapsadı. 2019 ve 2024 arasında ise önemli bir kısmı milyonlarca metrekarelik arazilerden oluşan toplam 874 adet taşınmazın satılması öngörülmektedir. Bu süreçte, Türkiye’nin ekonomik yapısı ve sahip olduğu varlıklar büyük bir değişim geçirerek, miras bırakanların ülkesinden miras yiyenlerin ülkesine dönüşmüştür.