Tayvan’ın doğu kıyısındaki Hualien kentinin 18 kilometre güneyinde büyüklüğü 7,4 olan bir deprem meydana geldi. Amerika Birleşik Devletleri Jeolojik Araştırma Merkezi (USGS) tarafından duyurulan sarsıntının 34,8 kilometre derinlikte olduğu ve bazı binaların yıkıldığı belirtildi. Depremin ardından kentin 11 kilometre kuzeydoğusunda 12,6 kilometre derinlikte 6,4 büyüklüğünde ikinci bir deprem daha yaşandığı kaydedildi. Tayvan Merkezi Meteoroloji İdaresi (CWA), Ada’nın kuzey bölgeleri için tsunami uyarısı yaparken, USGS adaya 1 ila 3 metre yüksekliğinde dalgaların ulaşabileceği uyarısında bulundu. Siber güvenlik ve internet gözlemcisi NetBlocks, depremin ardından bazı bölgelerde elektrik ve internet kesintileri yaşandığını rapor etti.
Tayvan’ın doğu kıyısındaki Suhua Otoyolu’nun meydana gelen çöküntüler sonucu ulaşıma kapandığı bildirilirken, 1999 yılında Taipei’nin 150 kilometre güneyinde meydana gelen 7,7 büyüklüğündeki depremin yaklaşık 2 bin 400 kişinin ölümüne sebep olduğu hatırlatıldı. Japonya Meteoroloji Ajansı (JMA), ülkenin güneybatısındaki Okinawa ve Miyakojima adaları için 3 metre yüksekliğe ulaşabilecek tsunami uyarısında bulundu. Resmi Kyodo Ajansı, tsunami dalgalarının Okinawa yakınlarındaki Yonaguni ile İşigaki adalarının kıyılarına ulaştığını duyurdu. Japonya Kabine Baş Sekreteri Hayaşi Yoşimasa, Okinawa bölgesindeki hasar tespit faaliyetinin halen devam ettiğini belirtti. Filipinler Volkanoloji ve Sismoloji Enstitüsü (Phivolcs) ise tsunami tehlikesi nedeniyle kıyı bölgelerinin boşaltılması uyarısında bulundu.
Bu son depremler Tayvan ve çevresinde ciddi endişelere yol açarken, halk ve yetkililer tsunami ve artçı sarsıntılar konusunda uyarılmış durumda. Geçmişte yaşanan benzer büyüklükteki depremlerin yıkıcı etkileri göz önünde bulundurulduğunda, bu son depremlerin olası zararlarının en aza indirilmesi için gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir. Hem Tayvan hem de çevre ülkeler, deprem ve tsunami risklerine karşı sürekli olarak hazır olmalı ve gerekli tedbirleri zamanında alarak can ve mal kaybını en aza indirmelidirler. Bu tür doğal afetlerin etkilerinin minimize edilmesi için bilimsel verilere dayalı, etkili afet yönetim politikalarının uygulanması hayati önem taşımaktadır.
