TBMM Başkanı Kurtulmuş, Çerkes halkının ana vatanlarından koparılmasının 160. yıl dönümünde duygularını paylaştı. Sürgün sırasında hayatını kaybeden Çerkesler için rahmet dileyen Kurtulmuş, geride kalan torunların acılarını da paylaştığını belirtti. Kurtulmuş, Büyük Çerkes Sürgünü’nü insanlık tarihinin utanç vesikalarından biri olarak nitelendirerek, unutmayacaklarını ve unutturmayacaklarını vurguladı.
Çerkes halkının tarihinde önemli bir yere sahip olan Büyük Çerkes Sürgünü, 21 Mayıs 1864 tarihinde Rus İmparatorluğu tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu sürgün sırasında binlerce Çerkes, sürgün edilmiş ve yurtlarından koparılarak zorunlu göçe tabi tutulmuştur. Bu acı dolu süreç, Çerkes halkının hafızasında derin yaralar bırakmıştır.
TBMM Başkanı Kurtulmuş’un mesajında vurguladığı gibi, Büyük Çerkes Sürgünü insanlık tarihinin utanç vesikalarından biridir. Bu sürgün sırasında binlerce masum insan hayatını kaybetmiş, birçok aile paramparça olmuş ve kökleri koparılmıştır. Kurtulmuş, masumların ruhlarını rahmetle andığını ve geride kalan torunların acılarını paylaştığını belirtmiştir.
Çerkes halkı, yıllardır sürgün acısını yüreğinde taşımaktadır. Türkiye’de de birçok Çerkes kökenli insan bulunmaktadır ve onlar da bu sürgünü unutmuş değillerdir. Kurtulmuş’un mesajı, Türkiye’deki Çerkes toplumunun da desteğini almış ve sürgünü hatırlamanın önemini bir kez daha vurgulamıştır.
TBMM Başkanı’nın Çerkes Sürgünü hakkındaki duyarlı mesajı, insan hakları ve halkların geçmişlerine sahip çıkma konusundaki duyarlılığı yansıtmaktadır. Geçmişte yaşanan acıları hatırlamak, bu tür trajedilere karşı duyarlı olmak ve insanlık adına gereken dersleri çıkarmak önemlidir. Kurtulmuş’un mesajı, tarihe ve insana saygının önemini bir kez daha hatırlatmıştır.
Sonuç olarak, TBMM Başkanı Kurtulmuş’un Çerkes Sürgünü hakkındaki duyarlı mesajı, tarihî bir travmanın hâlâ unutulmadığını ve hatırlanmaya devam edileceğini göstermektedir. Bu mesaj, Çerkes halkının acılarını paylaşmak ve tarihî süreçleri hatırlamak adına önemli bir adımdır. Duyarlılığın ve hafızanın korunması, gelecek kuşaklara yaşanmış acıları ve hataları anlatarak benzer felaketlerin tekrar yaşanmasını engellemek adına önemlidir.