anayasanın oluşturulmasına katkı sağlaması ve temsil edilmesi gereklidir. Ayrıca yeni anayasa, hukukun üstünlüğünü ve evrensel insan haklarını temel alan bir yapıda olmalıdır. Bu şekilde, bireylerin hak ve özgürlüklerinin korunması ve devletin vatandaşlarına karşı sorumluluklarının belirlenmesi sağlanabilir. Ayrıca, yeni anayasanın güçlü bir şekilde demokrasiyi, adaleti, özgürlüğü ve insan haklarını ön plana çıkartması gereklidir.
Kurtulmuş, yeni anayasanın yapılması sürecinde üniversitelerin önemli bir rol oynayabileceğini vurguladı. Üniversitelerin toplumun sorunlarını anlamak, iyileştirmek ve yönetmek için gereken bilimsel altyapıyı sunabileceğini belirtti. Özellikle teknoloji alanındaki gelişmelerle birlikte üniversitelerin, ülkelerin kalkınmasında öncü rol üstlendiğini ifade etti. Türkiye’nin savunma sanayindeki tecrübeli ve genç mühendislerinin dünya genelinde saygınlık kazanmasının da bu önemli rolün bir göstergesi olduğunu söyledi.
Anayasanın demokratikleştirilmesi sürecinde, halkın çeşitli kesimlerinin fikirlerine ve taleplerine açık olunması gerektiğini belirten Kurtulmuş, bu sürecin şeffaf ve katılımcı bir şekilde yönetilmesi gerektiğini ifade etti. Yeni anayasanın, milletin gücü üzerine yükselen bir devlet anlayışıyla oluşturulması gerektiğini söyledi. Ayrıca, imtiyaz ve istisnaların ortadan kaldırılması ve demokratik kuralların herkes için eşit ve adil bir şekilde uygulanması gerektiğini belirtti. Kurtulmuş, yeni anayasanın ideolojik yönlerden arındırılması ve halkın ihtiyaç ve taleplerine cevap veren bir yapıya sahip olması gerektiğini vurguladı.
Son olarak, Kurtulmuş, yeni anayasa sürecinin TBMM’de yönetilmesi gerektiğini ve parlamentoya seçilmiş siyasi partilerin bu sürece katkı sunması gerektiğini ifade etti. Halkın, farklı siyasi partilerin seçim beyannamelerine oy vererek yeni anayasa veya köklü değişiklikler talep ettiğini belirtti. Türkiye’nin, halkın istek ve ihtiyaçlarına cevap veren, demokratik, adaletli, özgürlükçü ve insan haklarına dayalı bir anayasanın yapılması gerektiğini belirtti. Bu sayede Türkiye’nin, güçlü demokrasisi ve güçlü hukuk sistemiyle daha ileriye gitmesi mümkün olabilecektir.