TBMM Genel Kurulu’nda, sokak hayvanlarına ilişkin düzenlemeler içeren 17 maddelik ‘Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmeleri devam ediyor. Kanun teklifine ilişkin değerlendirmelerde bulunan İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, sokak hayvanları ile ilgili bir düzenleme yapılmasının ihtiyaç olduğunu ancak mevcut teklifin çözüm konusunda yetersiz kaldığını belirtti.
Görüşmelerin ekim ayına bırakılması gerektiğini belirten Kavuncu; Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’ndaki tartışmaların yeterli olmadığını, ilgili diğer komisyonlarda ve STK’ların katkısıyla tekrar tartışılmasının zorunluluk olduğunu ifade etti. Kavuncu, açıklamasında şunları söyledi: Kanunun geliş şekline ve usulüne öncelikle itiraz ediyoruz. Çünkü TBMM’de birçok komisyon var. Sokak hayvanlarıyla ilgili kanun içerisindeki maddeler itibarıyla sadece Tarım Komisyonu’nu ilgilendiren bir konu değil, Adalet Komisyonu’nu da ilgilendiren bir konu. İçerisinde belediye başkanlarının kanun çıktıktan üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde 3 yıldan 6 yıla kadar giden bir ceza süreçleri var. Usulde bir hata var. Kanun teklifinin sadece Tarım Komisyonu’nda değil; hem Adalet hem İçişleri hem de kanunun kapsamına göre ilgili diğer bütün tali komisyonlarda görüşülüp oralardan da rapor alınmalı ve ilgili STK’ların dinlenmesi. Bunların uygun bir zaman dilimi içinde yapılması bizim önerimiz.
Öyle bir konu ki bu bütün ilgili tarafların üzerinde mutabık kalmaması halinde arzu edilen neticeyi yine vermeyecek. 2004 yılında bu kanun çıkmış ve aradan 20 yıl geçmiş, biz tekrar konuşuyoruz. Demek ki bir sahiplenme olmamış. Ekim ayına sarksın dememizin sebebi bu. Bizim duruşumuz çok net. Sokak hayvanları konusunda bir düzenleme yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu kanun teklifine ‘hayır’ diyoruz ama bu mevcut hali muhafaza edelim dediğimiz anlamına gelmez. Mevcut hal; insanlarımıza, çevremize, hayvanlarımıza zarar veren bir hal. Bütün canlıların huzurunu ve sağlığını muhafaza edecek bir ortam değil bu. Kanun teklifinin bu haline ‘hayır’ diyoruz.
Yaklaşımımız ‘Topla, kısırlaştır, aşıla ve koru.’ Hükümetin getirdiği ‘Topla, kısırlaştır, aşıla ve barınaklara al.’ Muhalefetteki diğer partilerin bir kısmı diyor ki ‘Topla, kısırlaştır, aşıla ve yerine bırak’, mevcut durumun devamı gibi bir anlayış var. ‘Koru’ demekle kastımız, bu hayvanların bir kısmı artık esnafın köpeği olmuş. Oradaki berber, manav köpeği sahiplenmiş. Bunları alıp barınaklara koymanın anlamı yok. Zaten ortada barınak yok. 4.5 milyonluk bir sokak hayvanı sayısından bahsediyor. Şu an bizim barınak kapasitemiz 115 bin. Bunun kaynağı, fonu… Ortada dolaşan bir sürü soru var. Kanunun usulüne karşı olduğumuz kadar verilerin de sağlıklı olmadığını net olarak görüyoruz. Verilerin sağlıklı olmadığı bir yerde doğru karar veremezsiniz.
4.5 milyon sokak hayvanı değil, 10 milyon olduğunu kabul edelim. 1000 kişi başına düşen köpek sayısı 117 civarına denk geliyor 85 milyonda. Romanya’da bu rakam 217 civarında, Almanya’da 160, Fransa’da 130, İtalya’da 140. Saydığım bu ülkelerin hayvan popülasyonu bizimkinin çok üzerinde. Fakat sokaklarda köpek görmüyorsunuz çünkü sahiplendirmeyi becermişler. Hanelerin köpek edinme oranı birçok ülkede yüzde 25-30’un üstünde, bizde yüzde 5. Çünkü ekonomik şartlar ortada, dikey mimarinin olduğu bir yerde köpek beslemek kolay değil, bir de sokak köpeğinin olduğu bir ortamda köpeğinizi gezdirmek çok zor. Bizim ‘koru’ dememizdeki en büyük sebep bu. Köpeklerin sahiplendirileceğine, mahalledeki esnafın köpeği olmuş ama aynı zamanda kendi üstlerine zimmetlenecek, saldırgan ya da hastalık riski taşıyanların rehabilite edileceği ve tamamının kısırlaştırılacağı bir çözüm 4 yıl içerisinde sokak hayvanları meselesini çözecek. Bir problem vardır ve bu problemin çözülmesi gerekmektedir ama AK Parti’nin getirmiş olduğu bu kanun teklifi problemi bırakın çözmeyi daha da sıkıntılı hale sokacaktır.
Belediyelere bir yaptırım getiriliyor ama bu sadece CHP’li belediyeler değil, AK Partili belediyeler için de geçerli olacak, olmalı. Burada uygulanacak ikircikli bir tavır da ayrı bir sıkıntıya yol açar. İktidarın bunu muhalif belediyeler üzerinde bir baskı aracı olarak kullanması sokak hayvanları meselesini halledelim derken başka arızalar ortaya çıkmasına yol açacak. Konu gerçekten sokak hayvanları meselesini çözmekten başka noktalara gitmiş ve adeta bu konu üzerinden bir kutuplaşma yaratılıp siyasi bir rant edilmeye çalışılıyor gibi bir mecraya geldi bu konu. Her konuda kutuplaştırdılar. Bu konuyu da ‘Hayvan mı seviyorsun, çocuk mu seviyorsun’a getirdiler. Komisyon’da mağdur olmuş vatandaşlarımızın fotoğraflarını taşıyorlar. Sizin iktidarınızda o çocuklar mağdur oldu. Kendi zafiyetinizin bir göstergesidir bu. Bugüne kadar bütün cana mal olmuş olaylarla ilgili hatıraları da tekrar gündeme getirelim. Vakıf yurtlarında tecavüze uğrayan çocukları, İliç’te hayatını kaybeden madencileri, Çorlu tren kazasında hayatını kaybeden vatandaşlarımızı… Bütün gün Meclis’te pankartlarla dolaşmamız lazım.