Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Sağlık Bakanlığı’nın bütçe görüşmeleri devam etmekte. Bu süreçte, komisyon üyesi olmayan milletvekillerinin de görüşlerini paylaştıkları dikkat çekiyor.
Bu bağlamda, CHP Kars Milletvekili İnan Akgün Alp, konuşmasında, Sağlık Bakanlığı’nın 1 trilyonluk bütçesinin gerçek ihtiyacı karşılamadığını vurguladı. Alp, Kars’ta bir çocuk yoğun bakım ünitesinin bulunmadığını ve MR cihazının sık sık arızalandığını belirterek, “1 trilyonluk bütçede bir MR cihazı gönderilemez mi? Koca bir devlete ayıp değil mi?” şeklinde eleştiride bulundu.
CHP Amasya Milletvekili Reşat Karagöz de sağlık politikasının toplumda yarattığı derin sorunlara dikkat çekti. Karagöz, AKP hükümeti ile birlikte yürütülen sağlık politikasının temelinin “paran kadar sağlık, paran yoksa ölüm” anlayışı olduğunu ifade etti. Karagöz, Türkiye’deki sağlık hizmetlerine ulaşımın, ekonomik ya da sosyal durum ayrımı yapılmaksızın, herkesin temel hakkı olduğunu vurguladı. Ancak mevcut Türkiye’de vatandaşların bu haktan mahrum kaldığını belirtti.
“Bu çetelere zemin oluşturan AKP, bu işin baş sorumlusudur”
Reşat Karagöz, Sağlık Bakanlığı’nın oluşturamadığı halkçı politikalar nedeniyle halkın kamu hastanelerinden yeterli hizmet alamadığını, bu nedenle vatandaşların özel hastanelere yönlendirildiğini kaydetti. Ayrıca, OECD ülkelerinde sağlık harcamalarının Gayri Safi Milli Hasıla’ya (GSMH) oranının yüzde 8 ile 12 arasında değiştiğini, Türkiye’de ise bu oranının yalnızca yüzde 4 olduğunu hatırlatarak sağlık hizmetleri konusundaki adaletsizliğe dikkat çekti.
Bunun yanı sıra, sağlık çalışanlarına ayrılmayan büyük bütçenin, kamu-özel ortaklığı modeliyle kurulan Şehir Hastaneleri’nde müteahhitlerin çıkarlarının ön plana çıktığını belirtti. Karagöz, “Hasta garantili projeler, halka hizmetten çok şirketleri zenginleştirmek için araç olarak kullanılıyor” ifadesini kullandı.
Özellikle, yapımına büyük paralar harcanan modern hastanelerde doktor, hemşire ve yeterli ekipman eksikliğinin söz konusu olduğunu dile getiren Karagöz, “Yenidoğan çetesi skandalı sağlık alanındaki denetimsizliğin ne kadar ciddiyetsiz yapıldığını gözler önüne sermiştir. Sağlığı ticari bir metaya dönüştüren para hırsı, canlarımız üzerinde büyük bir tehlike oluşturuyor. Bu çetelere zemin oluşturan AKP ise bu işin baş sorumlusudur” şeklinde sert bir eleştiride bulundu.
Sonuç olarak, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yapılan bu görüşmeler, Türkiye’de sağlık sisteminin ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu ve vatandaşların temel sağlık hizmetlerine erişiminde önemli engeller bulunduğunu gösteriyor. Milletvekilleri, bu konudaki eleştirilerini ve önerilerini dile getirirken, sağlık alanında atılması gereken adımların acilen belirlenmesi gerektiğinin altını çiziyor.