Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) düzenlenen Genel Kurul toplantısında, Aile ve Sosyal Hizmetler ile Milli Eğitim Bakanlıkları’nın 2025 yılı bütçesi üzerindeki düşüncelerini paylaşan AK Parti Mersin Milletvekili Havva Sibel Söylemez, partilerinin son 22 yıldaki hükümet dönemlerinde gerçekleştirdiği yapısal reformlara ve büyük projelere vurgu yaptı. Söylemez, hükümetin her alanda kayda değer adımlar attığını belirtti.
Söylemez, sözlerine devam ederek, “Düşünülmesi bile zor olan konularda birçok düzenlemeyi hayata geçirdik,” ifadelerini kullandı. 22 yıllık iktidar sürecinde eğitim, kadın hakları, sosyal politikalar, enerji ve savunma gibi alanlarda devrim niteliğindeki reformların gerçekleştirildiğini ve bu sayede insan odaklı bir anlayış geliştirdiklerini dile getirdi.
AK PARTİLİ VEKİLE SKANDAL HAKARET
Söylemez’in bu açıklamalarına yanıt veren TİP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, sert bir tepki gösterdi. Kadıgil’in sözleri, AK Partili milletvekilleri arasında hoşnutsuzluğa neden oldu. Kadıgil, Söylemez’e yönelik olarak “Sen on binlerce hayvanın katilisin, şerefsiz!” şeklinde ağır hakaretlerde bulundu. Bu durum, TBMM’de gergin anların yaşanmasına neden oldu.
TBMM KADIGİL’E CEZA VERDİ
Tepkiler üzerine TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, bakanların sunumunun ardından verilen arada grup başkanvekilleriyle bir görüşme gerçekleştirdi. Aranın ardından yeniden oturuma dönüldüğünde, Karaca, Kadıgil’e yönelik olarak bir önceki oturumda yaptığı konuşmaların sükuneti ve çalışma düzenini bozucu nitelikte olduğunu belirterek İçtüzük gereği uyarma cezası verdiğini ifade etti.
Bu olay, meclisteki gergin atmosferin bir yansıması olarak değerlendirildi ve siyasi tartışmaların daha da derinleşebileceği bir ortamın oluşmasına sebep oldu. Özellikle Kadıgil’in söylemleri, siyasi etkileşimlerin nasıl bir hal alabileceğine dair ipuçları sunuyor. Bu durum, TBMM’deki diğer partiler arasında da tartışmalara sebep olmuş durumda.
Sonuç olarak, TBMM’deki bu olay, sadece bir hakaret meselesi olmaktan ziyade, Türkiye’deki siyasi iklimin ne kadar gergin olduğunu ve farklı partiler arasındaki çekişmelerin boyutunu da gözler önüne serdi. Sibel Söylemez’in yaptığı açıklamalar ve Sera Kadıgil’in sert tepkisi, mevcut siyasi atmosferi daha da germiş oldu. Bu tür durumların, yasama faaliyetlerinin sağlıklı bir şekilde yürümesine engel olabileceği düşünülüyor.
Sonuç olarak, bu olayın ardından TBMM üyeleri arasında daha dikkatli bir iletişim ve konuşma tarzı geliştirilmesi gerektiği açık bir şekilde görüldü. Siyaset alanındaki bu tür sert söylemlerin ve karşılıklı hakaretlerin, demokratik bir ortamda yeri olmaması gerektiği, siyasi yorumcular tarafından dile getirilmektedir.