Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump’ın yeniden seçimi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda çeşitli tartışmalara yol açtı. Trump’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yazdığı mektuptaki ‘aptallık etme’ ifadeleri, Meclis içinde yankı buldu. Bu uluslararası gelişmeler, Erdoğan’ın Trump’ın başarısının ardından yaptığı tebrik mesajında “Dostum Trump” ifadesini kullanmasıyla AKP ve CHP arasında bir tartışma meydana getirdi.
AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, TBMM’de yaptığı konuşmada, Biden yönetiminin Erdoğan’ı devirmek için muhalefeti destekleme iddiasında bulunduğunu belirterek, “Biden ve ekibi seçimlerde yenilgiye uğradı. Erdoğan, milletin iradesiyle iktidardadır. Daha önce Trump’a yazdığı mektubu burada yırtıp çöpe attığını ifade eden Akbaşoğlu, ‘O mektup sonrasında Türkiye Cumhuriyeti ne yaptı? Terörü ininde vurdu, gecesinde harekat başlattı. Tam bağımsız bir Türkiye, Erdoğan’ın iradesiyle dünyaya meydan okuyor’ şeklinde konuştu.
CHP’den Sert Tepki
Bu sözlerin ardından CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, AKP’nin tavrını eleştirdi. Başarır, Trump gibi bir liderin ‘muhalefeti destekleyeceğim’ sözleri karşısında Erdoğan’ın ve AKP’nin sessiz kalmasının düşündürücü olduğunu belirtti. “Amerikan Başkanı, muhalefeti destekleyeceğini açıkladığında, bizim Genel Başkanımız ona ‘Budala olma, bu ülkede Amerika’dan izin alacak bir muhalefet partisi yok’ yazdı. O mektuptan sonra harekat başlattık dediğinizde Washington’a bir şey mi oldu? Tepki veremediniz” dedi.
Başarır, Erdoğan’ın Trump’a olan samimiyetini sorgulayarak, “Utanmadan, sıkılmadan ‘Dostum Trump hoş geldin’ diyen kim? Bu mu?” ifadelerini kullandı. Tartışmanın ilerleyen kısmında, CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal da partinin ekonomik politikalarına dikkat çekerek, “Cumhuriyet tarihinin envanterine göre, yurt dışına gayrimenkul alabilen ilk parti AKP oldu. Kendi ülkesine yatırım yapmıyorsunuz; parayı gidip Amerika’ya yatırıyorsunuz. Ülkeye yatırım yapmadığınız gibi vatandaşın da bu ülkeye güvenmesine olanak vermiyorsunuz” şeklinde konuştu.
Bu tartışmalar, TBMM’deki siyasi çekişmelerin ve Türkiye’nin yurtdışı ilişkilerinin nasıl bir yön izlediğine dair ipuçları verirken, aynı zamanda her iki partinin de konuyla ilgili görüşlerinin ne denli farklı olduğunu ortaya koydu. Türkiye’deki siyasi aktörlerin uluslararası ilişkilerden nasıl etkilendikleri ve bu ilişkilerdeki tavır ve duruşlarının daha geniş bir bağlamda ne anlama geldiği, bu şekilde daha da netlik kazanmış oldu.
